31 Ağustos 2008 Pazar

Agustos 2008 Genel

Iki kelimeyi yanyana getirerek ve kelimelerin sonuna iyelik ekleri ekleyerek konusmaya basladin . Bu ayin ilk haftasina kadar garaj ' a bagaj diyordun .

Ikinci haftadan itibaren sen bagaj dediginde "efendim " dersem "garaj diye duzelttin . Uzerime giydigim t-shirt 'u gostererek "pembe" dediginde sasirdim , cunku pembe henuz ogretmedigim bir renkti .

bilazcik elledimm - birazcik elledim (14.08.08 ) bilazcik 'i kullanmaya ve buyusu bozulmasin diye ellemedigin buyuk araclara ellemeye basladin .

dayi melemenn - dayi menemen (dayinla menemen yemek istediginde , ya da Tugi dayinin menemen yemek istedigini Medis 'e anlatmak icin )

ikinci haftadan sonra uc kelimeyi yanyana getirerek konusmaya basladin . ilk ilk olarak "harc kamyonunun hortumu" dedin .

Markete gittiginde uzum gorunce dayanamiyorsun . Hemen avuclayip 1-2 taneyi agzina atiyorsun ama cignemiyorsun . Marketten cikip eve geldigimizde ve sonrasindaki bir kac saatte uzum tanelerini yanaginin ic tarafinda isirmadan tutuuyorsun.

5 kelimelik ilk cumlen ; "cop kammonu aaka aaka geldi ! " oldu
Y
asadigin ya da ilgini ceken seyleri cok guzel anlatmaya , sorulara cevaplar vererek uzun diyaloglar konusmaya basladin .
Sag dizindeki yarayi gostererek sordum ;
H: Ne oldu kuzum dizine
D: Dustum
H: Nasil dustun kuzum
D: Bilaktim kostuum
H: Neyi biraktin kuzum
D: Vezik 'in elini bilaktiim

H: Deniz benim adim ne ?
D: Anne
H: Annenin adi ne ?
D: Hasis
Ayni diyalog Baba sorunca Baba ve Sahir , Tugi dayi sorunca Dayi ve Tulgay seklinde oluyor .

D: Biz suremiyoruz
H: Buyuyunce surebilirsin
D: Harc kamyonu ve vinci gostererek "Bunlari !
H: Onlari da istersen surebilirsin
D: Buyuk kammonuu

kiivili (kirmizi) ya kimmizi demeye basladin
Fasulyeye Fasulo demeye devam

Sabah kahvaltidan sonra babanin elini tutup "dolasim gelelim" diyorsun . Ayakkabilariniz giyip apartmana cikinca da "nereye nereye!" diyorsun .

Kaldirim taslarimiz yenilendigi icin sokakta kepce ve kamyonlar var . Senin en favori araclarin yani . Kepce ve kamyonlarin pesinden kosup nasil calistiklarini , neler yaptiklarini kontrol ediyorsun . yaklasik 1 saat boyunca izliyorsun . kepcenin her manevrsindan sonra "toz dumaan , tak taak " diyerek her defasinda yapilan isi bize anlatiyorsun .

Aksamlari kammon ve kepceden sonra oynadigin en favori oyun; yemek yapmak . Mutfak cekmecelerindeki butun tahta kasik , karistiricilar , kepce ve spatulalari alip buyuk karistirma kabinda makarna , corba ve baska yemekler yapiyorsun . Icine tuz , karabiber ve kekik ekip pisiriyorsun . "Dumaan dumaan" dedikten sonra da ufleyip tadina bakmam icin kasigi uzatiyorsun , "hmm cok lezzetli olmus" diye begendimizi ifade edince yaptigin yemegi yediriyorsun .

Yakin cevremizdekilerin cogu bana hasis diye seslendigi icin sen de bana "Hasiis" diye sesleniyorsun .

Tugi dayin babana "Sahir abi" dedigi icin sen de bazen babana "sahir abi" diyorsun .

Bazen de "Hasene benimm!" deyip guluyorsun .

Yolda yururken , gordugun buyuk ve yuksek araclara mutlaka ellemek istiyorsun . Bi arac bazen jip , minibus bazen kamyon , tir , bazen de asfalt kazima araci , silindir yada agir is makinasi oluyor . Son birkac aydir gordugun hic bir buyuk araci ellemeden gecmiyorsun . Karsi kaldirimda ya da uzakta olsa bile hedefe kitleniyorsun ve mutlaka elliyorsun .

Cop kamyonlarina olan ilgin hiz kesmeden devam ediyor. Cop kamyonun surucusu ve kamyonun arkasindaki basamakta duran temizlik gorevlileri senin, kendilerine olan ilgini farkettiler . Evimizin onunden gecerken ya da sokakta yururken seni gordukleri zaman , korna ve selektorle sana selam veriyorlar . Arkada basamaktakiler de el sallayip opucuk gonderiyorlar . Boylece sen mutlu , herkes mutlu . Sonra yakin cevrendekilere mutluluk veren olayi soyle anlatiyorsun "daat daat yapip selam verdiler"

Son haftalarda , apartmandan cikarken kapi onunde duran kaucuk paspasi ayaginla iterek duzeltiyorsun . Kapiyla paralel duracak sekle getirip ondan sonra yola devam ediyorsun . Umarim simetrik takintilarin olmaz

Son haftalarda ; her aksam cop kamyonunu bekliyoruz . Evimizin karsisinda bulunan konteyneri bosaltsinlar da biz de izleyelim diye camda heyecanla bekliyoruz . Isten eve geldigim an elimen tutup "cop kammonu" diyerek beni disari cikartiyorsun . Sonra da sokaklarda cop kamyonu ariyoruz . Boyle dolastigimiz bi aksam , konteynerlerden birinin icine bakip " daha bu sokaga gelmemisler , bak konteyner dolu" dedim . O aksamdan sonra her sokaga cikisimizda , her markete gidisimizde gordugun tum konteynerlerin ici dolu mu diye bakiyorsun , eger doluysa "aksam cop kammonu konteen" diyerek copun bosaltilacagini , eger konteyner bossa "boos , meemet coop at" diyerek konteynerin aksam bosaltilabilmesi icin cople doldurulmasi gerektigini anlatiyorsun . Yani sokaga cikislarimiz konteyner kontrolu ile geciyor .

Isten cikip eve gelis saatim , cop kamyonunun bizim evin onunden gecme saatine yakin . Beni balkonda bekliyorsun , cantami eve girmeden anneme verip seni balkondan kucagima aliyorum ve seninle cop konteynerlerini kontrol etmek icin sokak sokak geziyoruz . Sokaktaki cop konteynerlerinin dolu oldugunu gorunce "aksaam, cop kammonu konteen" diye cok mutlu oluyorsun . Sonra sesini duydugumuz cop kamyonuna dogru kosuyoruz , kosarken "belki obur sokakta olabilii" diyorsun. Kamyonu bulunca iki uc sokak boyunca tum konteynerlerin bosaltilmasini izliyor ve ondan sonra eve donup yemek yiyoruz :)

Hiç yorum yok: