23 Ekim 2009 Cuma

Ayakucu kedisi

Gece saat 3 'de kalkip bizim yataga gelmeye , ilk defa Haziran 'da baslamis , bazen haftanin hergunu , bazen haftanin 1 gunu gelir olmustun . Ama simdi heraksam geliyorsun . Yataktan kalktigini duydugum anda pikeyi ya da battaniyeyi kaldirip , kucagimi aciyorum , gel kuzum diyorum uykulu uykulu . Sen de uykulu uykulu gelip yatiyorsun yanima . Babanla aramiza yatiriyorum , ustunu ortuyorum ama hemen ustunu acmaya calisiyorsun . Acamayinca da hemen kalkip yatagin kenarina geciyorsun . Daha dogrusu geciyordun . Artik odaya gelir gelmez ayakucuna yatiyorsun . Ustelik de kedi gibi kivrilarak . Tam bir ayakucu kedisisin . Ustunu ortturmuyorsun . Usuyorsun sabaha karsi , ellerini bacaklarinin arasina koyuyorsun . Yukari toplanmis pijamandan bacaklarin usumus oluyor ama yine de ortturmuyorsun ustunu . Uykunun en derin oldugunu dusundugum zamanda , ustune inceceik bir polar ortuyorum , aninda silkeleniyor, sonra da gozlerin kapali bi sekilde ortuyu atiyorsun uzerinden .
Bu ayakucu kediligine , senin uyku kaliten icin bi son vermek lazim . Gece uykun bolunmeden uyumalisin , kaliteli bi uyku cok onemli . Bazi aksamlar seni uyuyunca yatagina geri goturuyorduk ve uyumaya kendi yataginda devam ediyordun , simdi goturunce tekrar geliyorsun . Uykun boluk borcuk oluyor . Bu aksamdan itibaren , kendi yataginda yatmanin ve uyku kalitesinin onemi anlatmak istiyorum sana .
Baban da ben de seninle uyumaktan keyif aliyoruz ama gelisimin ve uyku kaliten icin herzaman degil ama bazi durumlarda gelebilecegini de ekleyecegim tabii ki . 
Ikmize de bolsans :)

Hiç yorum yok: