19 Nisan 2009 Pazar

Guzel bir gun

Cok guzel bir gun gecirdik beraber . Dolu dolu , keyifli ve mutlu . Sabah saat 6 . Telsizden sesini duyup geldim yanina , basladin aglamaya . Ama nasil aglamak . Carpi seklindesin , kollarin ayaklarin acilmis , kendini kasmissin ve cok fena agliyorsun yine . Korkmadim desem dogru olmaz . Cunku bu gunlerde aglamaya basladigin da senin dikkatini dagitabilmem zor oluyor . Camdan baktik , yoldan gecen at arabasinin hikayesini anlattim , o bakis ve devami kolay oldu . Saat 9 bucuga kadar evde tahta bloklarla, kepce ve diger oyuncaklarla oynadik . Sonra senin kahvaltini yaptirip , cantamizi topladik ve dogruca Yigit 'lerin kamelyasina bahceye gittik . Asli , ben ve baban kamelyada kahvaltimizi yaparken sen de parktaki kumda kamyon , kepcelerinle oynadin buyuk bir keyifle . Sonra "bir sey gordun" sevincle "cop kamyonu gordum , bak !" dedin . Sitenin coplerini almaya gelen kamyonu ve senin sevincini goren baban "istersen gidip bakabiliriz" dedi , kosa kosa gittiniz . Buyun konteynerlerin kamyona bosaltilmasini izleyip keyfine keyif kattin . Sonra biraz daha kumda oynayip , kaydirak da kaydiktan sonra Asliyla beraber eve ciktik . Ustunu degistirdim , elini ,yuzunu, ayaklarini yikadim . Yigit 'in yataginda uyudun . Rekor bir sure , tam uc saat uyudun . Uyandiginda Yigit ve Mukerrem 'de Cemberlitas 'tan gelmislerdi ve Yigit de sabirsizlikla uyanmani bekliyordu . Yemeklerinizi yedikten sonra hep beraber parka indik yeniden . Yigit bisiklet surmeyi cok seviyor , bisikletini de aldi . Sana da uc tekerlekli kucuk bisikletini verdi. Bu bisikletin pedallarina ayaklarin yetisiyor . Bizim uc tekerleklimize ayaklarin yetismedigi icin pedallarini ceviremiyorsun . Yigit 'in uc tekerleklisiyle 4-5 adim ilerleyebildin . Bunu sevdin .
Biraz bisiklet , biraz kumda kamyon ve kepceler , biraz da kaydirak derken aksam oldu . Yigit 'le cok eglendiniz parkta . Ikinizde cok neseliydiniz . Kaydiraktaki karincalara "uff" yapip guldunuz , kactiniz kovaladiniz . Guzel bir gun gecirdiniz .
Aksam Yigit 'in bisikletini de alarak eve geldik . Evin kapisindan iceri girince , koptu kiyamet . Sustur susturabilirsen . Ustundekileri cikartip banyoya goturdum , bir yaygara da banyoda koptu. Gun boyu mutlu olan cocugumdan eser yok.
Aslinda kiziyorsun , haksizsin diyemem . Anneannen gelince biliyorsun ki anne yok , gidecek . Bana da kiziyorsun , seni birakip gittigimi saniyorsun ama aslinda oyle degil . Is ve mecburiyet . Seni cok sevdigimi cok ozledigimi her firsatta dile getiriyorum , seni opup kokluyorum , eve gelince senden 5 dakika bile calip is yapmak yerine seninle , senin istedigin oyunlari oynuyorum, resim ciziyorum . Guzel ve kaliteli zaman gecirmeye calisiyorum ama sana yetmiyor . Aksam yemeginden sonra salondan yanima geldin . Kucagima alip optum seni. Bana sarilip ;
D: Beni birakmani istemiyom
H: Kuzum ben seni birakir miyim hic . Ben seni cok seviyorum , seni birakmam ama bazi gunler ise gitmem gerekiyor .
D: Ikinizin de birakmasini istemiom
H: Benim canim oglum , biz seni cok seviyoruz , seni birakmayiz hic . Hep beraberiz . Ise gittigimizde de seni cok ozluyoruz . Isimiz bitince kosa kosa sana geliyoruz .

Optum , daha sıkı sarildim sana .

Uzulmedim desem yalan .

Son zamanlarda bu tur diyaloglari daha fazla yapiyoruz .
H: Denizcim seni cok seviyorum
D: Ben de seni cok ozluyorum .

D:Beni birakma / Beni birakip gitme diyorsun .

Dun de , kedi oldum "miyaav miyaav" diyerek yanina tuvalete geldim . "Miyaav , kedicik geldi "dedim . Cevabin kizgin kizgin "Git , mudurunden izin al" oldu .

Ahh be kuzum , ben ne yapayim simdi :(

Hiç yorum yok: