15 Haziran 2010 Salı

Yaslilar Calismaz

Aksam halanlarda, ust kattayiz . Kapinin sesini duyunca ;
H: Suleyman eniste geldi sanirim
D: Nerdeymis ?
H: Isten gelmis olabilir
D: Ama yaslilar ise gitmez ki
H: Kim yasli
D: Enistem
H: Suleyman eniste yasli degil ki
D: Ama bazi yerleri yasliya benziyo
H: Mesela neresi ?
D: Yuzuu . Yasliya benziyo .

13 Haziran 2010 Pazar

Makyaj

Bu aksam ;
D: Anne, kacgunlerdir makyaj yapmiyosun
H: Bugun yaptim ya oglum
Gozlerini acip yuzume yaklasarak ;
D: Hani bakiim .
Yok , oole degil anne , Ozge ogretmenim gibi diyorum ben .

Dun aksam ;
Asli 'larda , banyo dolabinda kirmizi ojeyi gorunce ;
D: Anne, sen de sur bundan .

Onceki aksam koltukta yatmis televizyon izlerken , birden ayaga kalkip heyecanla;
D: Anne , o ne surmus gozune oole mor mor ?
H: Goz fari surmus, televizyona cikarken oyle boyarlar bazen gozlerini
D: Annee , cok guzelolmus , sen oole boyasana gozlerini
H: Hugh . (Ben de birden yattigin yerden kalkinca kizin gozundeki abartili mor fardan korktugunu dusunup sana aciklamaya yapmaya calistim. Melegim megerse cok begenmis) .

Iki gun once ;
D: Anne magazaya gittin mi ?
H: Ne icin gittim mi?
D: Hani Ozge ooretmenimin rujundan alcaktin yaa . Hani kirmizi kirmizi ,pembe pembe alcaktin yaa .
H: Hmm .

Makyaj seven oglum . Ozge ogretmeninin kirmizi ve pembe rujlarina bayilan oglum . Buyuk kupe ve bilezik seven oglum :)

11 Haziran 2010 Cuma

Nehir Icin

Benim Melegim,

Sen hayatima girdikten sonra ogrendigim kavramlar arasinda Blog Arkadasligi da var. Tanismadan taniyorum, keyifle takip ediyorum bloglari . Gecen gun babana da bahsettim , bu blog arkadasligindan , degisik ve guzel bir duygu .

Her sabah merakla , keyifle okudugum bi dolu blog var . Hayal ne yazmis, Defne ,Derin,Deniz ,Ada ne yapmis, Acalya ne demis , OIP ne cizmis . En cok da Nehir 'in sayfasini merak ediyorum , Ilk nehir 'in sayfasini okuyorum . Nehir 'de, cocuklarin ne kadar guclu ve azimli olduklarini , sartlar ne olursa olsun cok guzel gulebildiklerini gordum .

Zeynep Hanim; Nehir 'in annesi .  Kizinin tedavi surecini yaziyor , yasadiklarini, ogrendiklerini paylasiyor .  Ogretiyor . Yazilarinda bir annenin gucu , sabri ve pozitif enerjisi var . Neden diye sormuyor , hep ileriye bakiyor , hep iyimser , hep umutlu . Hayat hizla akarken gormeyi unuttugumuz, gormezden geldigimiz degerleri hatirlatiyor .
Nehir ‘in zorlu tedavisi Amerika ‘da devam ediyor . Cok sukur ki, hersey adim adim iyi sonuclaniyor .
Ilk Amerika ziyaretimizde tanismak istiyorum bu guzel aileyle . Nehir 'i pembe saclari ve pembe elbiseleri ile gormek istiyorum.

Gecen gun blogunu keyifle takip ettigim , KutuKafa cizimlerine bayildigim OIP , “ Ssst Kutukafa Blogir Tisortleri Hediye Ediyorum” baslikli yazisinda ;

Sevgili kutukafa sever blogırlar, sizden bir iyilik istiyorum. Bu iyilik karşılığında da size tişört hediye ediyorum. Nasıl? “ diye sormus .
Sinirli sayida” diye eklemis .

Kimse kayitsiz kalmadi , destek verdi herkes .

OIP 4 farkli Kutukafa karakteri cizmis ; Melek , Cikirt, Tada ve Hero . Gojeko / Gokce Hanim uretimi ustlenmis . Ne iyi etmis .

Tesekkurler OIP .

Bugun , kargoyu teslim alinca, gozlerim doldu . Nedensiz degil . Saygidan , sevgiden uzaklasip yozlasan insanlara karsin , iyi INSANlarin sayisinin sandigim kadar az olmadigini gormemdendi .

Her detay ince ince dusunulmus ,ozenle yapilmis .

Kargo poseti uzerindeki etikete cizilmis postaci Kutukafa, T-shirt paketinin uzerine ilistirilmis nazar boncugu harika .

Paket kagidinin geri donusumden gelmis olmasi da , geri donusumcu bir aile oldugumuzdan olsa gerek ayrica hosuma gitti .

Iste Kutukafa Melek , Mutlu Melek :)
OIP blogunda demis ki ;

“Şimdi sıra sizde. Giyin tişörtlerinizi, çektirin fotoğraflarınızı ve bloglarınızda paylaşıp Nehir ‘e selam edin. Okuyucularınızı Nehir 'den haberdar edin.”

Bloglarin gucu , enerjisi Nehir 'e aksin  .
COK YASA NEHIR :) 
 HAYATA HEP KEYIFLE AK :)

H: Deniz 'cim , bu melek kim?
D: Benimm
H: Kim cizmis bu Melegi ?
D: Oyip
H: Neden cizmis biliyor musun ?
D: Biliyorum, Nehir icin cizmis .
Posted by Picasa

7 Haziran 2010 Pazartesi

Sac ve Biyik

H: Denizcim, ben de saclarimi bu boyda kestireyim mi ?
D: O boyda biyik olur mu bilmiyorum , bi bakiim .

Saclarim uzun , bir tutam sacimi dudaklarimin ustune koyuyorum ,uzun biyiklive yasli bi dede gibi “evladim,…..’ diyorum. Kikir kikir guluyorsun . Ozellikle bayodan sonra islak saclarimla oynamayi cok seviyorsun . Gecen yil bu zamanlarda saclarimikestirmistim ve sen “geri koy saclarini , buyuk sac istiyom” diye tutturmustun .

5 Haziran 2010 Cumartesi

Elestirilier

Seni aglattigim icin elestiriliyorum . Aglatmayip istedigini yaptigim icin elestiriliyorum. Aglarken sana alternatif  sundugum icin elestiriliyorum .
Herkesin dogrusu baska . Ben benimki en dogrusu demiyorum ama elestirenlerin dogrulari da benim icin dogru degil .

Bugune kadar sana “Hayir yapma, yapamazsin” demedim . “Deniz ‘cim bunu yapmak istiyorsun ama yaparsan , soyle soyle olabilir , zehirlenebilirsin , canin aciyabilir , vs vs “ dedim. Yani hep acikladim , acikladik neden yapmaman gerektigini  . Bunu aciklamak benim icin onemliydi cunku yasaklayarak merak uyandirmak , seni kiskirtmak , biz yokken yasak ve tehlikeli olanlari denemeni istemedik . Merakini gidermen icin bazen yuksek bir duvardan atladik , bazen tehlikenin ne oldugunu gostermek icin bicakla domates kesip nasil kesici oldugunu gorduk, bazen kolluklar olmadan cocuk havuzuna girip dustugunde , tehlikeyi ve kollugun gerekliligini gorduk , bazen bir kardes diye baslayan, orneklemeli masallar anlatip kuduz hakkinda bilgi verdim . Yani gercekten tehlike arzetmeyen , ya da eninde sonunda “Evet” diyecegimiz birseye asla “Hayir” demedik babanla . Yeni tabirle “umbrella family” de olmadik . Bazi seyleri de deneyerek ogrenmen , tecrube eten icin firsatlar da yarattik . Sen de, nedeni ile acikladigimiz, tehlikesini gosterip zararini anlattigimiz, tecrube ederek ogrendigin hicbirsey icin israrci olmadin . Tesekkur ederim . Bizim bi tanemiz , bizim melegimiz , bizim herseyimiz , son derece mutlu ve huzurlu bir cocukluk donemi geciriyorsun .Tabii ki itiraz ettigin , agladigin zamanlar da oldu . Olacak da .

Simdilerde sana “Aglayarak birsey isteme lutfen” diyorum, dedikce daha da agliyorsun . “Seni anlamak istiyorum, ama aglarken seni anlayamiyorum, lutfen aglamadan soyler misin ?” diyorum daha da bagirarak agliyorsun . Iste bu noktada e les ti ri li yo rum. “Aglatma!” diyorlar . “Bu seferlik yap , bu seferlik ver” diyorlar . Oysa ki , ben seni bile bile aglatmak ister miyim? Asla . Ben senin aglamana dayanamam ,kendimi kotu hissederim. Ben sadece aglamadan isteyebilecegini bildigin halde aglamani istemiyorum .Cunku yakin zamana kadaraglayarakistemek yoktu ,yeni basladi bu aglayarak isteme durumu. Ve aglamadan soylemeni bekliyorum. Uyku saatin geldigin zamandaki aglamalarini diger aglamalarindan ayri tutuyorum, o zamanlarda ”aglamadan iste” diye israrci olmuyorum . Bu durum babaannenin hosuna gitmiyor, seziyorum, beni elestiriyor seni aglattigim icin . Cok agladigin ve benim “aglamadan iste” diye israrci oldugum zamanlar da hep babaannene denk geliyor . Uzuluyorum boyle denk gelince . Yuregi dayanmiyor aglamana , hakli olarak .

Disari ciktigimizda , bir yere giderken ,bir yerden gelirken “sopa bulalim , tas toplayalim, cukura bakalim, kepceye binelim” gibi isteklerini “Tamam “ diyerek kabul ediyorum . Biliyorum ki , bunlar senin icin cok onemli . Bunlari yapmak , beraber yapmamiz seni gercekten cok mutlu ediyor . Bunun gibi isteklerine hayir demedigim icin  e les ti ri li yo rum . Gitmek istedigimiz yere sopa , tas toplamak icin geciktigimizde , mutfakta merakini gidermen icin tum kavanozlari halinin uzerine koymana izin verdigimde , ya da makarna yaparken bana yardim etmene izin verdigimde , kuru bakliyati kavanozdan dokup tekrar doldurmana izin verdigimde encok annem elestiriyor her istedigini yaptigim icin . Ama ben bunlarin “Her istedigini yapmak’ anlamina geldigini dusunmuyorum.

Sen aglarken “Deniz ‘cim aglamani istemiyorum, aglarsan diger odaya gidicem” ya da “Deniz ‘cim geliyor musun , ben gidiyorum, burada tek basina mi kalmak istiyorsun “ dedigim icin e les ti ri li yo rum . Pedogog “Aglamasini istemediginizi soyleyin , secenek sunun aglarken , sevgiyi reddetmeyecegi icin daha kolay olacaktir” demisti . “Aglarsan diger odaya gidecegim, aglamani istemiyorum” gibi cumleler kurdugumda baban elestiriyor , bu cumlelerin tehdit cumleleri oldugunu soyluyor . Acaba sana alternatif sundugumu sanirken gercekten tehdit cumleleri mi kuruyorum? Bunu dusunup degerlendiricem . Babani dinlemek lazim .

Parkta , disarida ya da evde arkadaslarinla oynarken , oyuncaklarinin bazilarini paylasmadiginda , bu duruma mudahale edip “Deniz ‘cim oyuncagini arkadasina ver yoksa eve gideriz” demedigim icin e les ti ri li yo rum. Parktaki diger anneler tarafindan . Bu elestiriyi bazen bakislariyla bazen sozleriyle ifade ediyorlar . Umursuyor muyum?  Hayir . Cunku paylasmayi bildigini biliyorum. Parka 2 kamyon , 1 kepce , 1 silindir , 1 kova ve 2 kurekle gidiyoruz . 1 kepce ve 1 kurekle sen oynuyorsun digerleriyle diger cocuklar . Elindeki buyuk kurege goz diken , isteyen ya da izinsiz alan olursa vermiyorsun hakli olarak . “Anne kuregimi istiyor , verirsem ben neyle kazicam ?” diyorsun . Son derece mantikli . Ben de elimde en degerli kuregim olsa ve gonulsuz ya da izinsiz benden alsalar kizardim. Zaten vermisim digger kuregi ve kamyonlari derdim. Git obur cocuga verdigim kuregi al derdim . Ben sana “Deniz ‘cim , kucuk kardes merak ediyormus , bi kere bakmasina , oynamasina izin verir misin ? “  dedigimde de veriyorsun zaten . 

4 Haziran 2010 Cuma

Denge

Dunden sonra bu sabah ;

Sabah telefonum caldi . Actigimda avazi ciktiginca aglayan bir cocuk sesi . O cocuk benim melegim. Annem aglamana dayanamamis yardim istiyor benden .
H: Denizcim,guzel oglum , sesimi duyuyor musun ?
Aglamaya devam ederek , ama siddeti azalmis olarak ;
D: Duyuyorum .
H: Niye agliyor benim melegim? Bi yerin mi acidi oglum ?
D: Acimadi . ben ?????? is????yom (Agladigin icin anlayamadim)
H: Annecim, anlamadim . Aglamadan soyler misin melegim, neden agliyorsun.
D: Ben seninle bulusmak istiyomm
H: Oo melegim , ben de seninle bulusmak istiyorum. Hmm seninle bulusalim o zaman .
Bi sessizlik
H: Hmm , seninle okulda bulusalim mi ? Ben birazdan okula gidicem ,Aydin ogretmene de resim vericem , orada bulusalim o zaman .
D: Hayirr, burada bulusaliimm (Aglamanin siddeti artarak)
H: Denizcim , tatil de kazanicaz biliyor musun ? Bugun son isgunu ….. (Desem de faydasiz ).
D: Denizcim, hemen bulusmak istiyorsun benimle , anladim melegim, hemen izin alip gelicem (Desem de faydasiz) . Cunku bu aglama moduna gectiginde cikman zor .

Ahh be kuzucuk , neden bu aglamalarin ? Ne Tracy ile cozebiliyorum bu durumu ne pedagogla . Ne kadar daha devam edecek boyle .

Sonuc ; Cok ama cok aglayip fena halde terlemissin. Medis 2 defa ustunu degistirmis . Cok ama cok uzulmus . Medis ‘e giderken bile aglamissin . Eve girince de koltugun uzerinde uyumussun .

3 Haziran 2010 Perşembe

Okul

Annem aradi , "Enteresan bi oglun var , bi gunu bi gununu tutmuyor" dedi .

D: Mediis , anne ile baba ise gider , cocuklar da okula gider , di mi ?
M: Hugh !

Sabah uyaninca , mizirdanmadan Medis 'in yanina gidip soylemissin . Sasirmis annem . Nasil sasirmasin ? Sabah evden cikmadan "okula gidecek mi, aglayacak mi , mizirdanacak mi " "insallah aglamaz" diye konusuyoruz Medis 'le .

Hadi bakalim, okulun kapanmasina yakin da olsa "anne ile baba ise gider , cocuklar da okula gider" demis olman sevindirici .

Boyle devam etmesi dilegiyle :)))

31 Mayıs 2010 Pazartesi

12 Saat

Sabah 9.40 . Annem aradi ;
M: Oglun hala uyunmadi , dun cok yorulmus olmali .
H: Atesi var mi , baktin mi ?
Aksam saat 10 'da koltugun uzerinde sizarak uyuyan melegim aradan neredeyse 12 saat gecmis uyanmamis . Dolu dolu 4 yas bitti . Bu ilk . Ilk deliksiz , araliksiz 12 saat uyku . Nasil sasirmayayim. Nasil atesi var mi diye dusunmeyeyim.
M: baktim baktim,atesi yok .
H: Ohh ozaman . uyusun kuzum.

12 saat kesintisiz, uyanmadan uyumus olmanda , Dun geceyi "anne uyumayalim, anne gozlerini ac" diyerek toplamda 3-4 saatlik uykuyla tamamlamis olmanin , bugun de tum gunu insaat gezerek , deniz kenarinda oynayarak ve sisme oyun parkinda ziplayarak gecimis olmanin etkisi var bence .

27 Mayıs 2010 Perşembe

Korkular

Birkac haftadir korkularin var . BenTen karakteri Dr.Animo ‘dan korkuyorsun , buyuculerden ve canavarlardan korkuyorsun . Oysaki daha birkac hafta oncesine kadar aksam uykusuna giderken , Dr Animo’ yu kovalamaca oynayip egleniyorduk . Yatakta sana anlattigim masallarda mutlaka bir cadi ve buyucu karakteri olmasini istiyordun . Anlattigim masallardaki buyucu ve cadilar cok korkunc karakterler degil . Pamuk Prenses ve Yedi Cucelerdeki cadi ve benzeri karakterler . Her defasinda sarayin askerleri tarafindan yakalanan ve zindana atilan karakterler . Cok keyif alarak dinlerdin bu masallari . Hatta masalin arasinda “Anne , Samuray Jack ‘I de koy , catada cutada gelsin , yakalasin kotu kalpli cadiyi” diyerek istek bile yapardin . Ama simdi durum degisti . Iki hafta once Yigit ‘in gelmesiyle de denk dustu .Bir nevi model alma oldu bu korkular . Ben Ten ‘deki Dr Animo karakterinden koktugunu soyleyen ve gunduz vakti koridorda oynamaktan korkan Yigit bu korkusunu dile getirdiginden beri sende de basladi bu korkular . Daha once aksam vakti karanlik ve 9 metrelik koridorda isigi acmak istedigimde “Anne acmaa, biz yasli degiliz ki” diyerek isigi actirmayan oglum, simdi isik acikken bile koridordan gecip odasina gitmiyor “Korkuyorum” diyor . Dun aksam , banyoda saclarimi kurutuyorum , koridorun da isigi yaniyor . Kafami cevirdim , karsimda korkulu gozlerle bana bakiyorsun .
H: Ne oldu melegim?
D: Anne yardim eder misin ? minderi cekemiyorum , kumandali kepcemi yatagimin yanindaki kutuya sakkiycam, Animo gelip calmasin diye .Anne ya Animo gelirse ?
Seni kucagima alip sarildim,yanagina kocaman bir opucuk kondurdum .
H: Sen hic merak etme melegim. Animo gelirse baban da ben de seni koruruz . Biz varken kimsenin seni korkutmasina izin vermeyiz melegim. Hadi gel istersen yine de saklayabiliriz kumandali kepceni .
D: Tamam annee.
Odana gidip minderleri kaldirmana yardim ettim,sen de kapagini acip komodin dolaba sakladin kepceni .
Uyumakicin yataktayiz .
D: Anne masal anlat amabuyuculu olmasin .
H: Tamam melegim. Ben seni korurum merak etme .
D: Naparsin anne ? Nasil korursun ?
H: Gelrlerse kovalarim onlari
D: Gidin burdan gidin burdan mi dersin .
H: Evet kuzum , gidin burdan , Deniz 'i ben koruyorum ,ona zarar veremezsiniz derim .
D: Boole catada cutada da yapar misin ?
H: Yaparim hic merak etme .
D: Tamam anne .

25 Mayıs 2010 Salı

Ates Bitti

Calpol e Ibufen atesi kesti . Ates 48 saat surmedigine gore antibiyotige gerek kalmadi .
Burnunda beyaz akinti devam ediyor ama cok degil . Arada bir hapsirik var .
Bunlar , viral enfeksiyon tanisini destekliyor .
Bugun yok denecek kadar az oksuruk vardi . yeni baslayan bir oksuruk . Uc hafta once bendeki oksuruk de boyle baslamis ,soguk alginligi teshisi konmustu . Oksurmekten kaburgalarim acimisti . 4 gun once cigerlerim yaniyor diye hastaneye gittigimde teshisin hatali oldugunu , sogukalginligi degil bronsit gecirdigimi ve tedavi edilmedigini ogrenmistim, cekilen rontgen ve yapilan kan testleri sonucunda . Hatta 2 gun daha geciksem zaturre tanisiyla yatirilacagimi ogrenip cok kizmistim oksuruk surubu ile beni tedavi ettigini sanan doktora . Senin oksurugunu de daha bir onemsedim bu nedenle .
Yarin benim kontrolum var, seni de Esra Hanima goturecegim kontrole .

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Ates


Dun aksam yatmadan once atesin cikmaya basladi . Atesin 39.9 .1 olcek Ibufen 'den sonra ates 38 ,ama bir saat sonra yeniden 39.x 'lar . Sabaha karsi , 39.8 ates , yanaklar pembe ,bogaz bolgesi alev alev . Bir olcek daha Ibufen . Ibufen 'e ek olarak alnina ve koltukaltlarina sogutucu jel bantlar yapistiricam , biraz bayginsin , daha dogrusu uykulusun . Gozlerini hafifce aralayip yuzume baktiginda beni gulumser gorunce ;
D : Gulucuk surat:)
H: Sen ne suratsin :)
D: Makarna surat :)
Sogutucu bantlari yapistirdim, ates 39.5, masallah keyfin pek yerinde . Seni biraz serinletmis olmali babanla yattigin yerden bu oyunu oynuyorsun .


Saat ikide atesin hala kontrol altinda olmadigi icin yeni doktorumuz Esra Hanimi aradim. Cikan kan sonuclarinin , ASO , romatizma ve diger degerlerinin iyi oldugunu soyledi . Ben de gece atesinin ciktigini ancakIbufen 'in kisa sure icin dusurdugunu soyledim. Ibufen ile Calpol'u donusumlu olarak vermemi onerdi . 4 Ibufen , 4 Calpol hakkimin oldugunu herbirini 6 saat arayla verebilecegimi , ates 48 saatten fazla surerse antibiyotige baslayabilecegimizi ekledi .


Calpol ve Ibufen donusumu etkili oldu . Atesin kontrol altinda . Burnunda beyaz akinti var . Enerjin yok . Salondaki koltukta yatiyorsun , kamyon ve kepcelerin de yaninda duruyor .

39 - 40 derece atesin varken ve tek basina Ibufen yeterli olmazken , islak havlu ile kompres yapmak istedigimde nasil da itiraz edip , agladin . Mizmizlandin . Simdiye dek gecirdigin USYEnfeksiyonlarini pek hastaliktan saymadim, cok endiselenmedim Cok sukur ki USYE ‘den baska bir hastaligin da olmadi .Tabii ki hasta olman beni cok uzdu , vucudun pespembe ates icindeyken, dusmeyen atesinde gozumden yas dustu ama hastalik bu olsun , baska dert olmasin dedim hep . Bunlar hastalik degil biliyorum. Tugi ‘yi hastaneye her goturdugumuzde cok hasta cocuklar goruyoruz biz . Sen mizmizlanirken minik Nehir 'i ve annesini daha cok dusundum. Bu siralarda her sabah ve aksam hep iyi haberini almak icin minik Nehir 'in blogunu okuyorum. Annesi Zeynep hanim , Amerika'ya NeuroBlastoma tedavisi icin goturdugu kizi ile ilgili gelismeleri yaziyor . Nasil da gucluler anne kiz . Nasil da guluyor agir radyoterapiye ragmen Nehir 'in yuzu . Masallah ikisine de . Sana da anlatiyorum Nehir 'in guzel haberlerini . "Iyilessin ben ona oyun ogreticem" diyorsun . Insallah tedavileri bitip Nehir tamamen iyilesik oldugunda tanisiriz .

Tum hasta cocuklarin biran once iyilesmesini diliyorum .

Evlilik

Bugun sen okuldayken Zeynep geldi . Seni dudaklarindan open ilk kiz arkadasin . Zeynep seninle evlenmek istiyor .

H: Deniz 'cim, Zeynep seninle evlenmek istiyormus .
D: Ama ben Zeynep 'le evlenmek istemiyorum
H: Neden kuzum?
D: Cunku ben Zeynep 'e asik degilim , ben sana asikim, seninle evlenmek istiyorum.

Ha ha haa
Dort yasindaki iki bucur buyumus , biri evlenmek istiyo biri istemiyor , cunku ona asik degilmis .

Hadi hayirlisi :)

21 Mayıs 2010 Cuma

Agrilar icin Doktordayiz

Sesinin rengi degisti. Atesin yok , huzursuzluk yok. Ama bademciklerin kirmizi , burnun akmiyor ancak sag tarafinin icinden bir parca yesil sumuk cikti . Bacaklarindaki agrilar icin bugun doctor randevumuz vardi , Ugur beyden de randevu aldim . Ogleden sonra okula geldim,uyuyordun , biraz bekledim, uyandiginda yemek saati gelmisti, birazcik karpuz yedin . Sonra ogretmenlerinden izin alip ciktik . Ilk randevumuz , International Yesilkoy ‘de Cocuk hastaliklari uzmani Esra Kotan ile . Artik Sirri dedeye gitmiyoruz . Esra Hanim’la ilk randevumuz . Cok ciddi bir yuzu var ,pek tebessumu yok. Sorularini keskin bir sestonu ile soruyor .
Esra Hanim ,iceri girer girmez gozlerindeki kizarikligi farketti ;
E: Gozleri kirmizi ,agladi mi
H: Iki uc hafta once bir enfeksiyon vardi gozunde, yesil capaklar olusmustu ,kirpikleri yapismisti , Gentagut damlattik birkac gun . Sanirim yineliyor .
E: Evet bakariz simdi gozlerine de .
D: Deniz ‘in ne sikayeti var ?
H: Deniz gece uykusundan aglayarak uyaniyor , bacaklarinin agridigini soyluyor .
E: Ne zamandir var bu agrilar ?
H: Yaklasik 1.5 aydir
H: Her gece agrimiyor , bacaklarina ve ayaklarina masaj yapinca sakinlesiyor , tekrar uykuya daliyor .
E: Deniz cok hareketli , hoplayan ,ziplayan ,kosan bircocuk mu ?
H: Evet , tirmanmayi,atlamayi, ziplamayi seven bir cocuk . Ama normalin ustunde hareketli ya da duz duvara tirmanan bir cocuk degil.
E: Gel bakalim , arka taraftaki yataga cik bakalim .
Odanin arka tarafindaki muayene yatagina ciktin ,ben de ustundekileri cikarttim. Esra Hanim , tepeden tirnaga muayene etti seni . Coraplarini cikartip ayaklarina bile bakti . Esra Hanim seni muayene ederken ; ”Napiyo yaa , gidikkaniyom “ deyip guldun ,keyfin yerindeydi .
Bademciklerini buyuk ve kizarmis buldu , uzerindeki beyaz benekler oldugunu soyledi . Ardindan kendi masasina gecti. Ben de seni giydirip masanin onundeki sandalyeye oturdum.
E: Bu agrilar buyume agrilari ya da romatizma olabilir diye dusunuyorum , hicbir bulguya rastlamadim ama losemi bile olabilir . Birsey atlamayalim , kan testi isteyecegim dedi .
(Benim de istedigim buydu zaten . Genel bir muayene yapilsin , kan degerlerine bakilsin istiyordum . Iyi oldu) .
E: Bademcikleri cok buyuk, KBB doktoru gordu mu hic ?
H: Evet , Ugur bey takip ediyor ,sizden sonra da Ugur beyde randevumuz var
E: Hmm, Ugur takip ediyorsa tamam o zaman . Ben bogaz kulturu de istedim, antibiyotik vermeyecegim hemen , kultur sonucuna gore konusuruz . Ugur Bey bu bademciklere mudahale etmeyi dusunuyor mu ?
H: Hayir dusunmuyor . bademcikleri hep buyuk ama gece horlamiyor , sadece USYE gecirdiginde hirilti oluyor bazen .
E: Ugur Bey de bademciklerindeki beyaz beneklere baksin , sonra bana tekrar ugrayin .
Laboratuara gittik , ben damarinin bulunmasini,sonrasinda da kan alinmasinin zor oldugunu , en tecrubeli kimse onun denemesini isterken ,sen kan vermek icin koltuga oturmustun . Sag kolundakidamari bulamadilar ,sol kolundakini buldular . Kolaylik olmasi icin koltugumuzu degistirdik .Koluna turnpike baglanirken “bu yesilmis ,oburu maviydi , hic acimiyo ki zaten ” derken guluyordun . Bana seni nasil tutacagimi gosterdiler , tuttum. Ilk denemede damara girip ,kelebegi yerlestirdiler . Gik demedin ,kolunu oynatmadin . Cok sakindin . Ben bile iki gun once kan verirken inceden bir “ahh” demistim. Canim oglum ,cok cesurdun . Dorduncu tupun dolmasi zor olunca kan akmasi icin kolunu siktiklarnda biraz canin acidi dogal olarak . Hepsi bittiginde iceriden gelen iki hemsire ,senden kan alinmis olmasina inanamadilar “Hic ses duymadik” dediler . canim oglum sesini cikarmadi ki duysunlar sesini . Bogaz kulturu aldirmayi hic sevmiyorsun , agzina muayene cubugu ya da kultur cubugu girince oguruyorsun cunku . Biraz zor oldu ama aldilar kulturu . Sonuc ne cikacak bakalim ?
Laboratuardan sonra Ugur abinin odasindayiz . Uc gun once kendi cigerlerimdeki yanma icin geldigimde karsilasmistik Ugur abiyle , sen de kucagina cikip sarilmistin . Ben de "Bir iki gune kadar size gelicez gibi gorunuyor" demistim. Odaya girer girmez “Geldik iste burdayiz” dedim . Esra Hanimin soylediklerini aktardim. Ugur bey de bogaz kulturu cikmadan antibiyotik baslamayin dedi , beyaz benekleri de pek onemsemedi , daha once bu tablo ile alinan kulturlerinde normal flora bakterisi ciktigini, buyuk olasilikla bu defa da oyle cikacagini soyledi . Mudahale etmeyi dusunmedigini de ekledi :) . Aksam yatarken yarim olcek Zyrtec surup onerdi .
Esra Hanima tekrar ugradik . Gozun icin Tobrex damla verdi , her iki goze gunde 3 defa 1 ‘er damla , 5 ile7 gun damlatilacak dedi . Zyrtec icebilir dedi . Cikacak kan sonuclarini konusmak icin yarin tel ile aramami istedi .
Tam hastaneden cikacakken hemsireler durdurdu bizi . Bir tup daha kan almak gerekiyor ,birinde pihti varmis dediler .Eyvah dedim icimden , ikinci de biraz agladin , daha cok acidi canin ,daha zor akti bu defa kan . Neyse oldugu kadar dediler , ciktik . Bi dolu seker hediye ettiler sana .
Hastaneden cikip ve geldik . Annem merak ettigi icin sordu . Tam kan alindi diyecekken ;
D: Ya Anne anlatmaa ,ben anlaticaktim
H: Tamam melegim sen anlat .
Kollarini gosterdin , bantlarini gosterdin , kan cektiler , biraz acidi dedin .
Baban gelince de , kollarini gosterdin hemen , kan aldilar bak, biraz acidi dedin .

Ozetle ;

Gece seni uyandiran agrilar icin ; kan verildi , sonuclari bekliyoruz .
Gozlerindeki kizariklik icin ; Tobrex Goz damlasi ,her iki goze gunde 3 defa 1 'er damla , 5- 7 gun damlatilacak .
Bogazindaki kizariklik ve Bademciklteki beyaz lekeler icin ;Kultur sonucu beklenecek, viral enfeksiyon gibi gorunuyor , Aksam 1/2 olcek Zyrtec .

Neden Sirri dedeye gitmiyoruz artik? (Ilgili linkin son paragrafinda yaziyor) .
Cunku Sirri bey , bizi hasta olarak degil 250 TL olarak goruyor . Ne sikayetlerimizi dinliyor , ne de hastalik hakkinda bilgi veriyor. Birkac hafta once sag gozundeki enfeksiyon icin goturdugumde , hicbirsey sormadan bir damla yazmisti . Neden olmustur soruma cevap vermemis , uc dort gun sonra gelin bakalim demisti . Ne damlayi kac gun kullanacagimizi soyledi ne de her iki goze damlatmamiz gerektigini. Bizimle ilgilenmeyip gelen maillerini kontrol etmisti . Ben "Geceleri bacaklari agriyor , aglayarak uyaniyor" dedigimde de hicbirsey sormadan basindan savarcasina "Buyume agrisidir , romatizma oldugunu sanmiyorum"cevabi vermisti . Neye dayanarak bu yorumu yapti bilmiyorum. Ne bacaklarina bakti, ne ayaklarina , ne de bir soru sordu . Tek kelimeyle basindan savdi bizi. Bizim istedigimiz hastaligi tedavi etmek,sorularimiza cevap almak , Sirri beyin derdi para almak . Para vermek gercekten bisey degil de bastan savilmak kotu bi duygu . Zaten daha onceki kabizlik problemi icin de bizi oyalamis, ilgisizliginden tedavi edememis , yanlis yonlendirmis ve en fazla 6 ay icmen gereken ilaci (Duphalac) 1 yil icirmisti sana . Sirri dede artik yok bizim icin .

20 Mayıs 2010 Perşembe

Boyama

HalaninbAmerika 'dan gelirken getirdigi , A3 buyuklugundeki boyama sayfalari . renkler tamamen senin tercihin . Kizin etegini boyamaya baslamadan once " Renkki renkki boyayaim" diyerek basladin ve guzel bir boyama oldu bence .
Posted by Picasa

13 Mayıs 2010 Perşembe

Melek Ogluma Ne Oldu ?

Cekmedim ikiden, dortten cektigim kadar .
Bi cocuk neden aglar ? Karni acsa, kan sekeri dustuyse , uykusuzsa , hastaysa , cani aciyorsa , bir yeri agriyorsa .
Benim melek oglum bu sebepler disinda neden surekli agliyor .
Seni aglatan sebepler ;
Merdivenden cikmiycaktin, geri al , geri al , sen ordan cikmiycaktin; 15 dakika
Kapiyi ben acicaktim, ben acicaktim, ben acicaktim ; 15 dakika
Parka gitmek istiyom , bana ne , bana ne , simdi gitmek istiyom; 20 dakika (Saat 21.00)
Baba bana oyuncak al, hemen al , hemen istiom , simdi istiyom! ; 15 dakika
uyumak istemiyorum, uyumayalim,uyumayalim ; 20 dakika
Cisimi yapmak istemiyorum, ellerimi yikamak istemiyorum, eve gitmek istemiyorum.......
Bu liste boyle uzayiip gidiyor . hersey ama hersey icin agliyorsun . Mizir mizirsin . Yirtinarak aglayip , kendini yerlere atiyorsun , gozunde bir damla yas yok . Ilgini dagitmak cok zor .
Mantikli bir aciklamasi yok bu aglamalarinin , tutturmalarinin .
Surekli mizirdanip aglayan kuzum , bugun annemi fena halde cileden cikartmis . Annem sabah aradi "Deniz'i bi daha okula goturmiycem" dedi . Annem kizmis ,ustelik de cokkizmis , sesinden belli .
H: Ne oldu ?
M: Sabah kalkti ,keyfi yerindeydi . Kahvaltisini yapti , yumurta ve pekmezini yedi . Dislerini fircaladim,ustunu giydirdim. Alperenlerin kapisini caldik , biz haziriz dedik. Arabaya kadar yaris yaptilar . Yani hersey guzeldi. Okula gelince Alperen indi, senin ki inmedi . Alperen kosarak okula gitti ,seninki kendini yirtti, "inmiyceem,okula gitmiycem" diye . Sema da kendi okuluna gec kalacakti, bes dakika sonra zorla indirdik arabadan .
Sonra aglarken okulun bahcesinden caddeye dogru hizla kosmussun , annem seni bahce kapisinda yakalamis ama ayni anda da yere yuzu koyun kapaklanmis . Dizleri kanamis , elleri acimis . Cok uzuluyor seni okula boyle biraktigi icin , kiziyor seni okula boyle gonderttigimiz icin .
Ben annemden daha cok uzuluyorum. Hem senin bu aglamalarina ve okulu istemiyor olmana anlam veremiyoruz , hem annemi hirpaladigimiz icin uzuluyoruz .
Aksam okul cikisi ;
"Gelmiycem iste , beni annem alsin " diye aglayan bi cocuk . Annemi fena hirpalamissin yine . Aksam apartmanin kapisinda beni goren annemin arkadaslari ;
Annenin kolu cok fena olmus .
Kolu mu ?
Evet . Kizimsen bu cocuu okula gonderme , bak ilerde hic gitmez okula
Ne yapicam ben ? Pedagog da ,okul muduru de ,ogretmenler de ; "okula ara vermeyin , aglasin , ama sustugu yer okul olur , alisir" diyorlar .
Anneler ,buyukler ; "gonderme okuldan sogur" diyorlar .
Annemin koluna bakamadim . o kadar fena isirmissin ki . Dislerin, annemin uzerindeki penyeyi delmis , etine girmis . 5-6 cm capinda bi alana kan oturmus resmen , mosmor annemin kolu . Gercekten icim kaldirmadi , bakamadim .
Benim melegim bi canavara donusmus , aglayarak hem kendini hem annemi annemi hirpaliyor . Tansiyon ilaci iciyor annem artik.
Cekmedim 2 'den 4 'ten cektigim kadar .

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Opusme

Sabah uyandin , yaninda beni gorunce cokmutlu oldun .
D: Anne opuselim mi ?
H: Opuselim kuzum deyip yanagimi uzattim
D: Oole degil anne
H: Nasil oglum?
D: Burdan anne burdan (Dudagimi gostererek)
H: Hugh dememe kalmadan agzini kocaman acarak dudaklarimi icine aldin
Ne demeliyim ki simdi sana ?

Aksam oldu, senin odandayiz ,uyumak uzereyken , karanlikta el yordami ile yuzumu ve dudagimi bulup dudagimdan optun beni .
H: Denizcim , sen nerden ogrendin boyle opmeyi ?
D: Kendim ogrendim J (Kikirdayarak)
H: Deniz ‘cim anneden baskasini boyle dudagindan opme olur mu ?
D: Neden ?
H: Baskasinin agzindaki mikroplar senin agzina girebilir . Senin agzindaki mikroplar da baskasinin agzina gecebilir . Hasta olabilirsiniz .
D: Anne ben Zeynep’ le opustum .
H: Hugh . Ne zaman ?
D: Eski zaman J

Bugunlerde encok sordugun sorulardan da biri ;
D: Anne ,asik olmak ne demek?

11 Mayıs 2010 Salı

Kaydirak

Is cikisi parka geldim. Kumda oynuyorsun . Her zaman oldugu gibi beni gorunce costun yine . Yapmadigin seyleri deniyorsun . Bugunku denemen yuvarlak boru kaydiragin tepesine cikmak .
D: Annee yardim eder misin ?
H: Ederim kuzum ama orasi cok yuksek . Benim boyum da yetmiyor oraya , tutamam seni . Allah korusun dusersin melegim. Basin acir sonra .
D: Anne popomdan destek ver
Popodan aldigin destekten sonra , titrek bi sesle ;
D: Anne korkuyom
H: Tamam inelim kuzum , tutuyorum seni . Cok yuksekmis diimi orasi .

Bes dakika sonra ben kamelyanin kenarinda oturuyorum , ama heran firlayacak sekilde haziroldayim . Sen de kaydiragin merdiveninin son basamagindasin . Merdivenin korkuluklarinin icinden, merdivenin disina gectin . Oradan da asagiya atlamak istiyorsun .
D: Anne bak attiycam simdi
H: Denizcim bu yaptigin tehlikeli
D: Dikkat ediyorum anne ! (Kendine cok guvendiginden kizarak!)
1.5 metreden biraktin kendini yere , hoop asagidasin , ayaklarinin uzerine dik duruyorsun ama benim icim hop etti.
D: Anne bak gordun mu , attayabiliyorum J
Inatcisin , yapma desem de denemek istedigin birseyi mutlaka deniyorsun . Ben de bu gibi durumlada , eger yapabilecegini dusunuyorsam ya da cok tehlike gormuyorsam hayir diye inat etmiyorum. Ben yanindayken denemeni istiyorum. Bu denemen basarili olunca kendine guvenin daha da artti ve ikinci deneme icin daha hevesle ciktin kaydragin tepesine . Merdivenin korkuluklarinin icinden disina gecerken ben de cantamin fermuarini kapatiyordum . Kafami kaldirdigimda seni goremedim, agliyordun ve yerde yatiyordun , hareketsiz , sirtustu . Aklim kacti , aninda yanindaydim . Kollar acik, sirtustu ve hareketsiz yatiyor olman cok korkuttu beni . Nasil dustugunu de goremedim . Hareket ettirmesem , ambulans mi cagirsam acaba diye gecirdim aklimdan . Bir onceki atlayisin gozumun onune geldi, ayaklarinin ustune dusup yere yatmis olabilecegini dusundum . Ellerimi beline ve sirtina destek olacak sekilde yerlestirip ,pozisyonunu bozmadan yatar pozisyonda kucagima aldim. Kamelyadaki banka yatiracaktim seni , ayaklarini deli gibi sallamaya ve daha fazla aglamaya basladin
D: Eve gitmek istemiyoomm, eve gittmeyelimm.
H: Kuzucuk , eve gidip bakmamiz lazim,buz koymamiz lazim. Neren acidi , basini vurdun mu ?
D: Hayir basimi vurmadim, eve gittmeyelim. Eve gitmeyelimmm
Ayni pozisynda eve geldik, yataga yatirdim seni . Dustugun yerde insaat calismasindan kalma birparca beton ve cakil taslari vardi .Biryerine batti mi gormem lazim. Annem hemen mavi soguk jeli buzluktan alip getirdi . Cok sukur ki , poponun ustune dusmussun , sirtina batmamis o cakillar .
Ucuz atlattin kuzucuk ama korkusu kaldi bende .

10 Mayıs 2010 Pazartesi

Agri ve Uyku

Bir kac haftadir hatta bir aydir surekli geceleri kalkip yanimiza geliyorsun . Done done yatiyorsun . Bazi aksamlar da huzursuz uyuyorsun ,mizirdaniyorsun . Bu gece de geldin yanimiza . Dondun , ustume yattin , ayakucuna gittin , olmadi donup yatagin dikine yattin . Saat sabahin dordu . Huzursuzluguna mizirdanma eklendi .Kucagima aldim, yatagina gittik. Seni yatirdim , aglamaya basladin . Optum seni , anne yaninda melegim dedim , ayaklarina masaj yapmaya basladim. Mizirdanman kesildi , bi sure sonra huzurlu huzurlu uyuyordun . Sabah yedide telefonun alarmi caldi , uyandim . Normalde sabah yedi de sen de uyanmis olurdun bi baktim guzel guzel uyuyorsun. Belim agrimis yaninda yan yatmaktan .

Bes yil once Asli ve Sanem’le sohbet ederken, Asli, Yigit ‘in aglayarak uyandigini soylemis , Sanem de buyume agrisi diye birseyden bahsetmisti . Uyku ile ilgili cevirdigi bi kitapta , cocuklarin aglayarak uyanmalarinin buyume agrisindan olbilecegini anlatmisti bes alti yil oce . Aklimda kalmis . Internette arastirdim biraz . Ayaklara masaj yapmak onemliymis . Yaptigim dogruymus , zaten masajdan sonra huzurlu huzurlu uyudugunu da gordum her defasinda .

On gun once de boyle aglayarak uyanmis ve bacaklarinin agridigini soylemistin . O gun senin icin cok hareketli bir gundu , cok kosmus ve yorulmustun . Ayaklarinin ve bacaklarinin agrisi belki de yorgunluktandi . Ama dun oglene kadar evde Azra ile oynadin , boyama yaptin , ogleden sonra da halana gittik evde Ercan ‘in robotlari ile oynadin . Yani yorgunluktan degil bu geceki aglaman . Ama neden ?

Iste okudugum yazilardan bazi bolumler ;

Çocukluk çağında tekrarlayan bacak ve uyluk ağrılarının en sık nedeni büyüme ağrılarıdır. Avustralyada yapılan bir çalışmada 4 ila 6 yaş arasındaki çocuklarda büyüme ağrılarının görülme sıklığı % 36.9 bulunmuştur. Bazı kaynaklar bu sıklığı 2-12 yaş çocukları için % 20 olarak bildirmiştir.Büyüme ağrılarının tanısı açısından aşağıdaki bilgi çok önemlidir.
Çocuklarda büyüme ağrıları için tek bir tanımlayıcı test yoktur ve bu nedenle ancak bacak ağrısının diğer nedenleri ekarte edildikten sonra büyüme ağrısı tanısı koyulabilirBüyüme ağrılarının tanısı için bazı önemli ipuçları vardır:*Büyüme ağrılarının yerleşimi genellikle ön uyluk bölgesi, baldır, diz arkasındaki kaslardır.*Her iki bacakta aralıklı olarak, özellikle günün ilerleyen saatlerinde veya gece geç saatlerde görülen ağrılar. Bu ağrılar eklem bölgelerinde değildir.*Bu ağrılar ile birlikte şişlik, kızarıklık, eklemde hareket kısıtlılığı, aksayarak yürüme, travma öyküsü vd. var ise, ve /veya, kan testlerinde, radyolojik görüntülemede başka hastalık işaretleri var ise büyüme ağrısı olarak sınıflandırılamazlar.Büyüme ağrılarının esas nedeni tam bilinmemektedir. Büyüme ağrısı olan çocukların ailelerinde migren tarzındaki baş ağrısı öyküsüne sıklıkla rastlanır.Bugüne dek yapılan bilimsel çalışmalar ile çocuklarda büyüme ağrılarının nedenini açıklamak için üç görüş ileri sürülmüştür.Bunlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:Psikolojik: Baş ağrısı ve karın ağrısını da içeren daha geniş bir ağrı yelpazesinin bir parçası olarak.Anatomik faktörler: Düz tabanlık, diz eklemi ve bacaklarda dışarı dönüklük (knock knee), gibi.Yorgunluk: Aktif çocuklarda kasların fizik kullanımına bağlı.Büyüme ağrıları genellikle gece görülür, saatlerce sürer ve çoğunlukla kendiliğinden geçer. Bazı durumlarda masaj ve ağrı kesicilerden fayda görür. Ağrı bazen dizlerin arkasında hissedilir. Büyüme ağrılarına bazen eklemleri tutmayan romatizma (non articular rheumatism) de denir. Bu ağrılar genellikle çocuğun haraketliliğinde azalmaya neden olmazlar.Özet olarak, çocuğunuzda yukarıda tariflediğimiz özellikleri içeren bacak ağrıları varsa, çocuk doktorunuz ile görüşün. Çocuğunuzun muayenesinden sonra gerekli görülürse bazı testler istenebilir. Tüm enflamatuar (iltihap ile seyreden), enfeksiyöz (mikrobik), enfeksiyon sonrası, travmaya bağlı, metabolizma bozukluklarına bağlı, tümöral, damarsal, kan ile ilgili, ortopedik ve iyi huylu patolojiler ekarte edildikten sonra büyüme ağrısı tanısı koyulabilir. Bundan sonra tedavi genel anlamda ağrı kesiciler ve yumuşak masaj ile yapılır. Önemli olan, her bacak ağrısını hemen büyüme ağrısıdır diye yorumlamayıp, altta yatan gerçek bir problem olmadığını, dikkatli bir değerlendirme ile ekarte etmektir.

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Merdiven

Yesilyurt sahildeyiz . Kumda oynadik , Denize tas attik. Keyifli zaman gecirdik. Eve gidip biraz uyuduktan sonra tekrar gelecegiz . "Gitmek istemiyom , gitmeyelim" diye agliyordun . Merdivenleri ciktik , bisiklet indirme yerinden kaymak istedin . Cok eglendin .
Babaannende uyudun . Neredeyse 2,5 saat . Belli ki yorulmussun , kum tasimaktan , kuyu kazmaktan ve gunesten. "Hadi Deniz kiyisina gidelim" dedim , istemedin , "Dinlenmek istiyom" dedin . Sasirdim .
Posted by Picasa

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Kotu bisey

Endiseli bi sesle ;
D: Annee Tugi cok kotu bisey yapti
H: Ne yapti oglum ?
D: Kola icti

Kola ya da gazli icecek icmek gibi bir istegin olmadi simdiye kadar . Ama belli ki kolanin zararli birsey oldugunu soylemisiz . Bugun de Tugi 'yi kola icerken gorunce cok kotu bisey yaptigini dusunmussun .

4 Mayıs 2010 Salı

Kasaci Anne

Anadolu Sigorta 'nin cok guzel bir reklami var . Iki kucuk cocuk parkta konusuyor . Erkek kiza soruyor ;
E: Benim babam doktor , senin baban ne ?
K: Benim babam da doktor . Benim annem hemdoktor ,hem ogretmen ,hem muhendis, hemitfaiyeci, hem kuafor , hem ayakkabi baglayicisi .

Bu reklami izlerken ;
D: Benim annem hem doktor ,hem kasaci , hem paraci , hem tamirci .
H: Kasaci ne demek oglum? Kasaci ne yapiyor ?
D: Hani kasada para oduyosun ya anne . Iste kasaci o demek

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Bi Gozum Goruyo

Dun sabah Evrim' e kahvaltiya gittik . Yumurta ve peynir disinda birsey yemedin . Siz Ayca 'yla oynarken biz de balkonda kahvaltimiza kaldigimiz yerden devam ettik . Hava cok guzeldi ,Evrim gol kenarina gitmeyi onerdi . Ilk sorum"kum var mi ?" oldu. Cunku kumla oynamayi cok seviyorsun , en buyuk kamyonunla kumda oynamak istedigini biliyorum. "Kum var" cevabi alinca tamam dedik, hazirlandik. Senin icin ,kepce, silindir, dozer , en buyuk damperli kamyon-ki boyunun yarisi kadar - ve en buyuk kuregin hazir . Benim icin , bir rulo tuvalet kagidi , bol miktarda anttibakteriyel islak mendil hazir . Cunku ben fena halde hastayim , sinuzitim . Dislerim bile agriyor, oksururken kaburgalarim aciyor . Haziriz, taksiyi cagirdik , bindik. Golkenari arabayla 15 dakika uzaklikta . Yolun yarisindayken , keyfin de yerindeyken , birdenbire kustun . Bir daha , bir daha . Cok fazla kustun . Ne oldu , neden kustun anlayamadim . Arabayi kenara cekip ,ustunu degistirdim hemen . Kisa bisure sonra keyfin eskisi gibi , su ictin 'midem bulaniyo' dedin , huzursuz oldum . Ama bi daha kusmadin . Saat 4 'e dogru eve gelirken yolda kucagimda uyudun , Ayca 'nin yataginda devam ettin uyumaya . Uyandiginda sag yanagindakileri sumuk zannettim once, sonra gozunden aktigini farkettim. Sag gozunun kenarinda birikmis yesil renkli capaklar akmis belli ki . Gozunun ici de kizarmis hafiften . Aksam oldugunda atesin vardi , 38.8 . Bir olcek Ibufen ile kontrol altinda .
Bu sabah saat 4 , bizim yataktasin . Atesin var , uyandik . Ates, 38.8 . Sag gozunun kirpikleri sari-yesil capak dolu . Yanagina da akmis , kurumus . Gozun sis , kirpiklerin yapistigi icin acilmiyor . Mahmur mahmur bakisla ;
D: Anne bi gozum goruyo
Kuzum benim nasil da olumlusun , bi gozum gormuyo degil, bi gozum goruyo dedin . Advil surup verdim ates icin. "Daha dabah olmadi , uyaninca temizleriz ,hadi biraz daha uyuyalim " dedim, uyuduk. Biz uyurken sabahin besinde baban ise gitti.
Saat 7 . Heyecanla, sevincle ;
D: Anne gunduz oldu :) . Hadi uyan .
Gozumu actim, mutlu bi cocuk bana tek gozuyle bakiyor . sag goz sismis , cevresi pespembe , uzeri sari yesil . Kuzum halinden sikayet etmiyor .
Ilik su ve pamukla islattim kirpiklerini, yavasca temizledim . Acildi kirpiklerin ama gozkapagin tamcilmiyor sisten .
D: Anne bisey batiyo sanki
H: Aciyor olmali . Simdi Sirri dedeni ararim, Sirri dedene mi gitmeliyiz goz doktoruna mi sorarim . Kahvaltidan sonra da gideriz doktora tamam mi ?
D: Anne Sirri dedeme gidelim, orda oyuncak var . Ugur abimin orda hic oyuncak yok. Sirri dedemin orasi market gibi .

Sirri dedeye gittik . Sanirimbu son gidisim olacak . Bizi bastansavdi resmen . SSK doktoru gibi uzaktan bi gozune bi bogazina bakti , 3 saniyede , elini bile uzatmadan, egilmeden . Gozu bekledigi e maildeydi, geldigini gorunce ciktisini aldi bizimle ilgilenmek yerine . Neden olur sorusuna cevap bile vermedi . Midesi bulaniyor ,dun de kusmustu dedim umursayip yorum bile yapmadi . Hemsiresi Emel hanima receteyi yazdirdi ; Gentagut damla, Augmentin BID . Antibiyotigi ne icin icecek ? Neden icecek aciklamadi bile . Bu da son olmustur , Carsamba kontrole gidince , sucicegi asisini yapacagini soylemisti ,asiyi da hastanede yaptiririz vebir daha da gitmeyiz Sirri beye.
Teshis ; Konjuktivit
Tedavi ; Genta Gut Antibiyotikli goz damlasi

H: Deniz bogazin agriyor mu oglum?
D:Agrimiyor anne
Burnunda akinti yok , ates yok,huzursuzluk yok ,oksuruk yok . O halde Augmentin 'i icmeyecegiz . Antibiyotige de gerek yok bence .

Kapak Ezme

Bu haftaki heyecan ; Kapak ezme . Senin kapak ezme heyecanin , bizim icin, sabahlari okula gitme heyecani . Ya da diger deyisle okula goturulmek icin heveslendirilme sebebi .
Nasil ? "Hadi Deniz bu kapaklari okulun bahcesinde ezelim, sonra da ogretmenlerine gosterelim . "
Neden ? Cunku, hala okula gitmek icin bir bahane bulmamiz gerekiyor .
Nasil basladi ? Bu kapak ezme olayi, gectigimiz haftasonunda Atilla 'larda aksam babanin gelmesini beklerken, birden bire "kapak ezicem" demenle basladi . Sabah uyandiginda cebimizde getirdigimiz Sirma kapagini okulun bahcesinde ezmekle devam etti . Iste ezilmis Sirma kapagi ve ezilmeyi bekleyen diger kapaklar .
Ne kadar devam eder ? En fazla bir hafta daha . Bir hafta sonra yeni heyecanlara :)

Kapak ezme , aksam eve gelince , yemekten hemen once de oldugu icin , bir kapak toplama girisimi var seni sevenlerce . Bu kapaklar , Birnur Abla 'dan . Bir torba dolusu ezilecek kapak babanin kantininden geliyor her aksam .

Posted by Picasa

2 Mayıs 2010 Pazar

Anlamak

Anlamadim ;
Birsey soyledigimizde duyamaz ya da anlamazsan ,son derece ciddi bi tonla ;
D: Anlamadim

Annamiyo musun ?
H: Denizcim hadi evimize gidelim.
Sinirli sinirli ;
D: Anne oyun oynuyom ! anlamiyo musun ?

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Dizler ve Agri

Aksam saat 10. Medis ‘den evimize kadar kostuk. Gulerek , eglenerek . Arabasini parkeden adamin merakli, dikkatli bakislarinin ardindan dank diye yere dustun yuzustu . Dudaginin ustunde kan var , karanlik oldugu icin goremedim nerenin kanadigini . Dizlerin de acidi . Pis adam , nazari degdi ogluma . Nazara inanirim ben . Kucagima aldim, agliyorsun , belli ki canin cok aciyor . Asansorde baktim , disinde de kan var . Eve girer girmez temizledim yuzunu , dislerinde bir problem yok , cok sukur . Dudaginin ustu kanamis . Aradan bir saat gecti , pijamalarini giyerken ;
D: Anne bacaam aariyo .
H: Neresi agriyor kuzum?
Hem bacaam agriyor hem dizim .
(Dizlerini gostererek ve hafifce comelerek );
D: Anne bak bu sokuyo (cokuyor) bu sokmuyo (cokmuyor) bak . Bak bu boole sokuyo (cokuyor) , bu dengesiz bak, gordun mu ?

Nasil da korkuyorum boyle seyler soylediginde bi bilsen . Bacaginin agridigini ilk soylediginde Tugi ‘yi taklit ettigini dusunmustum. Ama gecen gece uykunda agladiginda , Tugi ‘yi taklit etmedigini anladim . Cok net ifade ediyorsun , “Bacaklarim agriyor , ayaklarim agriyor , boyle yapinca agriyor “ diyorsun . Bugune kadar hastalik ve semptomlari tarif etme konusunda beni hic yaniltmadin . Hic yanlis bilgi vermedin . Yasindan buyuk bi cocuk gibi anlattin hep . Doktora ne soylenmesi gerektigini bildin hep. Ben oksuruyor , burnu da akiyor dedigimde “Aksam atesim de cikti ya da bogazimda agriyo ” diye tamamladin hep. Bu aksam eve gelirken , dusmus oldugun icin de aciyor ya da agriyor olabilir ancak yine de doktora gitmeliyiz mutlaka .

Gelincik

Sabahlari okula giderken ya da aksamustu okuldan donerken annesi icin gelincik ve papatya toplayan melegim . Aksam eve geldigimde "Anne , bakma " diyor ardindan da arkasinda sakladigi, tombul ellerinin arasindaki minik cicek buketini cikarip veriyor buyuk bi keyifle .
Gelincik ve papatyalari simdi daha bir sever oldum .

28 Nisan 2010 Çarşamba

Agri ve Uyku

Gece saat 12 . Uyuyorsun ama huzursuzsun , mizirdaniyorsun . Aglayacaksin saniyorum ama bes on dakika sessiz kalip tekrar mizirdanmaya basliyorsun . Senin yanina geldim , atesin yok,gozlerin kapali,uyuyorsun yani . Seni izliyorum , gaz sancisi cekiyor olabilirsin diye karnina masaj yapiyorum .Faydasiz . Saat gece 3. Huzursuzluk ve mizirdanma yerini aglamaya birakti . Oturur pozisyona gectin , agliyorsun . Aldim kucagima , sirtini sivazliyorum, opuyorum seni ;
H: Denizcim ruya mi gordun kuzum?
D: I .ih
H: Karnin mi agriyor melegim ?
D: I.ih
H: Bi yerin mi aciyor kuzum ?
D: Yok .
D: Anne bacakkarim aariyo .

Aci degil agri diyor kuzum . Icim huzursuz odu , neden agrir ki bi cocugun bacaklari . Gecen hafta da yatmadan hemen once bacaklarinin ve ayaklarinin agridigini soylemis , hatta dizlerinin arka tarafini gostererek “burasi agriyo” demistin .

H: Kuzum , ben seni iyilestiririm simdi .
D: Nasil iyilestiricen ?
H: Masaj yapicam ayaklarina boyle , gecicek birazdan . Melegim rahatca uyuyacaksin .
Yanagina kocaman bi opucuk kondurdum, ayaklarina masaj yaptim . Ise yaradi , sakinlestin ve uyudun . Sabaha kadar rahat rahat uyudun . Ama benim icim rahat degil . Doktora sormaliyim bu agrilarini .

24 Nisan 2010 Cumartesi

Ne Kadar Buyumus ?

Buyudun . Dogal olarak sigmiyorsun artik . 4 aylik ve 4 yas .
Bu da nerden cikti ? Kaya Bebek 'in kini gorup ;
D: Anne ben bununla oynamak istiyom
H: Deniz 'cim bebekken senin de vardi . Sen simdi buyudun , sigmazsin ki buna
D: O zaman bana bi beden buyuunu al
demenle . Sonra Cengizhan 'a verilecekler arasindan cikarildi ve bugunku eglencen oldu :)
Posted by Picasa

Iki El

Hem sag hem de sol elle boyamaya devam . Sag elle yatay, sol elle de dikey boyama yapan ogulcanim , kalem ve el degistirerek vakit kaybetmiyor . Iki elinde iki kalem , ikisiyle birden boyama yapiyor . Sasiriyorum .


Posted by Picasa

23 Nisan 2010 Cuma

Ilizyonist ve Ates

23 Nisan senligine katilman icin Kucukcekmece Kultur Merkezine gittik . Sahnede oymadiniz , eglendiniz . Sonrasinda ucu yanan cubugu agzina sokan , kollarinin uzerinde gezdiren bu adamcikti sahneye . Cocuk senliginde ne isi vardi , anlamadim? Hembi dolu cocugun icine korku tohumlari atti ,hem de bi dolu cocugun kafasinda merak ve deneme istegi birakti . Evrim , Ayca 'ya onun gercek ates olmadigi uydurmasini yaparken , arkadaki anne cocuguna denememesi gerektigini anlatiyordu .

Helebir de , sahneden inip ,agzina bi siseden sivi alip , elinde yanan mesaleye puskurtunce boyle korkulu anlar yasadik. Sicagi yuzumuzde hissettik. Hic eglenceli degildi . Bu yas grubu cocuklar icin de hic uygun degildi . yaptigifosterinin de ilizyonla hic ilgisi yoktu.

Posted by Picasa

22 Nisan 2010 Perşembe

23 Nisan Gosterisi

Sabah erken kalkan , oglen uyumayan melegim .

Uykusu gelen ama uykuya direnen melegim .

Gunese bakamayan melegim .

Gozune giren gunesle iyice mayisan melegim.

Medis 'in kamerasina bakmaktan dikkatini toplayamayan melegim .

Ilk sarkida ayakta uyuyan ikinci de ayilan melegim .

Ilk 23 Nisan gosterisinde :)

18 Nisan 2010 Pazar

Bir Oyun Bir Sergi ve Bir Film

Gecen hafta da tiyatroya gidip Tarzan 'i izlemistiniz . Tiyatroya ilk defa benimle gitmeni istemistim ama olmadi . Ben yetisemedigim ve ertelemk istemedigimicin de gecen hafta Medis , Ayca ve Ayca ‘nin annesi Evrim’le beraber gittiniz tiyatroya . Tiyatroyu sevdigini ,cok guzel alkisladigini , keyifle izledigini anlattilar bana ,ben de seni goremedigim icin uzulmustum,ama tiyatroyu sevmis olman icimdeki uzuntuyu sevince donusturmustu .

Bugun ku programimiz soyle ; Once tiyatro sonra sinema . Biletleri aldim . Oyun saatinin baslamasini bekliyoruz , heyecanliyiz . Keyifliyiz . Oyunun adi “Hayal Kur”

Cocuklar tam sahnenin karsisindaki blokta , yanlarinda velileri olmadan oturup izliyorlar . Anneleri ileizlemekisteyenler de daha arka siralarda izliyorlar . Sen Ayca ile , sahnenin karsisindaki orta blokta yanyana koltuklarda oturuyorsun . Biz de Evrim’le beraber sizin caprazinizda oturuyoruz . Seni cok merak ediyorum, mimiklerini ,heyacanini gormek istiyorum. Gozum sahnede degil sende . Sen oyunu izliyorsun ben de seni . Oyunculari ellerin havada alkisladin , merakla baktin. Birara kalktin yerinden . baktim bana dogru geliyorsun . Yanima gelince ;
H: N’oldu kuzum?
D: Seni opmeye geldim
Sonra yanagima kocaman bir opucuk kondurup yerine geri dondun .
Canim oglum, ne tatlisin . Iyi ki varsin hayatimizda .
Oyun bitti ,acik soylemem gerekirse ben cok begenmedim . Ama tiyatronun atmosferi guzel , canli olusu etkiliyor .
Merakli bir cocuksun . Herseyin nasil oldugunu merak ediyorsun . Bunda sana herzaman bireyler anlatiyor olmamin da etkisi var sanirim. “Anne bu ne? ‘ diye sordugunda , ne oldugunun yanisira ,nasil yapildigini ,nasil calistigini da anlatiyorum hep . Oyun bitti , oyuncular selamlarini verdiler ,perde kapandi . Sahnede kalan bir oyuncu , sahnenin onunde bekleyen cocuklarin defterlerine imza atiyor . Sen de bu arada sahnenin yanindaki merdivenden sahneye ciktin . Once Ayca takip etti seni sonra diger birkac cocuk . Cocuklarin hepsi sahnedeki oyuncunun yanina gitti ,sen perdenin arakasina gectin . Dekoru ,oyunu izlerken gormustun ama dekorun arkasini merak ettin ,”Bakmak istiyom” dedin ve egilerek , kafani uzatarak inceledin . Dekorun yan tarafinda duran kapiyi gorunce hemen kapiya ve kapinin acildigi koridora yoneldin .
H: Deniz ‘cim, oyuncular sahneye buradan giriyor .
D: Bakalim anne , bakmak istiyom
H: Bakalim tabii ki . Sahnenin arka tarafinda yani burada oyuncularin hazirlandigi yere kulis denir . Oyuncular giysilerini burada giyiyorlar , makyajlarini burada yapiyorlar .
Merakli Minigim, kulisi de gordu . sahne arkasini da . Meragini giderdi .

Tiyatro bitti , arada iki saat var . Bu arada gecmisten bugune karikatur dergilerinin posterlerinden olusan kucuk bi sergi gezdik . 1960 ‘lardan 2000 ‘ e kadar cikarilmis macera dergileri de vardi . 1960 ‘larbolumunde gordugun bir posterin onunde takilip kaldin . Ayca sana onun bir vampire oldugunu ve insanlarin kanini ictigini soyledi . Keyifsizlik bu andan sonra basladi .
D: Ben kansuyu icen kotu adamin filmini izlemek istiyom !
afislerin film afisleri olmadigini , dergi kapaklarinin buyutulmus resimleri oldugunu soylediysem de , afislerin dergilerini camekanin ustunden gosterdiysem de birsey degismedi. “Kan suyu icen kotu adamin filmini izlemek istiyorum ! “dedin baska da birsey demedin . Tabii boyle soyluyor olmanda ,uyku saatinin gelmis olmasinin etkisi buyuk . Tost yedigimiz yerde sandalyeler uzerinde uyumak bile istedin once . Sonra kumpir firinini ve icinde yanan atesi gorunce merak uykunun onune gecti . Uyumadin . Sorular ,sorular …J

Sinema saati yaklasti . Tostlarimizi yedik,sinemaya dogru yuruyoruz . Istedigin filmin sirayla gosterildigini anlattiktan ve o film baslayacagi zaman ablanin bizi arayacagini soyledikten sonra , ikna olupolmadigini anlamak icin senden onay almaya calisiyorum ;
H: Kan suyu icen kotu adamin filmini izlemek istiyorsun , biliyorum. Bakalim sira kan suyu icen kotu adaman filminde mi yoksa miskin kedi Gardfield filminde mi?
D: Keske once kansuyu icen kotu adamin filmini izleyebilsek, ne guzel olur di mi anne?
Biz senin ‘dii mi “ li cumlelerine bayilirken sen bu cumlelere bir de “keske” leri ekledin daha da guzel oldun . “keske” ler bize pedagog Derya hanimdan hediye oldu .

Ellerimiz yikayip Garfield’I izlemek icin salona girdik . Ayca ve Evrim’in yanina oturduk . Film , keyifli bir filmdi . Cok begendin . Tiyatroda konusmadan izlerken , sinemada ozellikle heyecanli sahnelerde “Simdi n’olcak soylii mi “ dedin . Evde oldugu gibi yani . Ikinci yariyi kucagimda izledin . “Anne isiklari ne zaman acicaklar “ diye sordun . Uykusuzluguna ve karanliga ragmen uyumadan , filmi kacirmadan sonuna kadar izledin .

Ozur

Filme girmeden hemen once tuvalete girip cis varsa yapalim dedik. Ayca, alaturka bi tuvalete girdi . Ben de yan tarafindaki alafranga tuvalete girelim dedim. Sen “ben o delige yapmak istiyom” dedin ben “o tuvalet pis ,buraya yapalim” dedim . Sen aglamaya basladin, uyumamis olmanin verdigi hircinlikla . Ben o tuvaletler pis oluyor ,oraya giremeyiz dedim o tuvaletlerden igrendigim icin . Agladin , inat ettin , inat ettim ve cisini yapmadan ciktik tuvaletten . Hadi senin uykun vardi agladin da ben niye inat ettim anlamsizca ? Disari ciktik , ayrildik Ayca ve Evrim’den . Kucagimdasin ,basin omzumda . Aglamiyorsun ama burnunu cekiyorsun , icime batiyor her derin nefes alisin . Tuvalete tekrar gittik, seni aglattigim icin ozur diledim , bu tuvaletleri pis oldugu icin hic sevmiyorum dedim.
D: Neden pis oluyor ?
H: Cunku insanlar cis yaparken etrafa sicriyor , heryer islak oluyor falan dedim .
D: Neden issatiyorlar ki ,neden o delige yapmiyorlar ?
Belli ki sen o delige cis yapmayi istiyorsun . Delik ve cukur seven bir cocuk olarak. Biraz daha konustuktan sonra yan taraftaki tuvalete cisini yaptin .
Sen filmi izlerken aglama sirasi bendeydi . Sen bu aglamayi coktan unutup filme kaptirmis olsan da, ben “nasil da anlamsizca inat ettim’ diye film boyunca kizdim kendime . Sarilip sarilip opup koklarken seni, gozunden akan her damla icin ayri uzuldum .

10 Nisan 2010 Cumartesi

Kutlama

Yasununu ofisteki arkadaslarimla ve arkadaslarinla beraber yesilkoy Rone Park'ta da kutlayacaktik. Ancak hava soguk ve yagislioldugu icin iptal ettik. Pasta elimizde kaldi . Ben de ortak yasgunu yapalim dedim , Asli, Mukerrem ve Yigit 'i davet ettim. "Iyi ki dogduk Biiz" diyerekpastayi getirdim.
Deniz ; 1 Nisan , Yigit 20 Mart , ben 7 Nisan , Asli 5 Mayis . Hepsi birada kutladik eglendik :)

Kedinin dili once Yigit de ;

Sonra sende ;

Gulduk,eglendik. Guzel zaman gecirdik . Muku 'ye "Mahallenin Bickin Delikanlisi Cani"hediye ettik . Cok eglendik cook .
Posted by Picasa

3 Nisan 2010 Cumartesi

Hemelek

Sabah kalvaltidayiz;

D: Anne , Evrim'in adi artik Hemelek olsun
H: Hemelek mi ? Hemelek ne demek :)
D: Bana surekki heme heme heme diyo ya, ogsin Hemelek olsun adi .

25 Mart 2010 Perşembe

Patates

Bugunlerdeki merak, patates . Bugune kadar patatesi sevmeyen melegim birkac gundur patates yemeden yatamaz oldu . Saat aksam 10 , uyku saatin coktan gelmis . Hatta gecmis .
D: Anne, patates yemek istiyom, yuffeen :)
Seni sirin sey seni .
Bu resim anlatiyor ne kadar mutlu oldugunu :)

Patatesler kizarirken , heyecanla bekliyorsun :)

Patatesler neredeyse hazir . Tavadan cikartip , uzerine tuz doktukten sonra -(tuz olmazsa olmaz , cunku yemiyorsun)- heyecanla salona kosup orta sehpanin uzerine oturuyorsun ve kimseye vermeden keyifle , severek yiyorsun .

Posted by Picasa

14 Mart 2010 Pazar

Son Mohikan

Banyodasin . Banyo yapmayi cok seviyorsun. Saclarin da cok uzadi . Yikarken eglencemiz oldu . Bu aksam "Son Mohikan " oldun :)

Bu da yandan gorunus . Kikir kikir guluyoruz . Cok egleniyoruz .

Burus burus olduktan sonra cikiyoruz banyodan .
Posted by Picasa

Sag Yatay & Sol Dikey

Pedagog , yavas yavas tek elini kullanmaya yonlendirebilirsiniz demisti . Bu aksam odanda resim boyama yapiyoruz . 3-4 saniye sag elinle yatay, 3-4 saniye sol elinle yatay boyuyorsun . Ben de ilk defa bu aksam resim boyarken ;

H: Denizcim resmin heryerini tek elinle boyasan daha hizli olur biliyor musun ? Mesela resmin heryerini sadece bu elinle boyasan .
Once sol elinle , sonra da sag elinle denedin , "boole mi?" dedin . Ama sa elinle dikey boyamak cok zor geldi . Sonra bir iki defa kalemi sagdan sola ,soldan da saga gecirecekken yuzume bakip vazgectin . Ben seni gulumseyerek izliyorum . Kalem sag elinde havada sallayarak, biraz da kizgin kizgin ;
D: Anne zor bu zor zor !

11 Mart 2010 Perşembe

Tomus Rengi

Dun aksam "kucuk legolarimi istiyom" diye tutturdun . Sabah uyandin gozunu acar acmaz da kaldigin yerden ;
D: Anne bana okuldaki lego gibi olan oyuncaktan alicak misin
Sabah ise gidicem , aksamdan beri tutturdugun oyuncagi bana bir oyuncak tarif ediyorsun ;
H: Denizcim ne renlker var ?
D: Tomus rengi var
H: Tomus rengi ?
D: Tomus rengi anne , gel sana gosteriim.
Elimden tutup odana goturdun sonra cekmeceyi acip cizgili suveterini cikardin ;
D: Anne bak bu tomus rengi
H: Hmm anladim, demek tomus rengi bu

Tomus rengi = bej , krem arasibir renk . hatta biraz yavruagzina yakin bir renk :)

9 Mart 2010 Salı

Uyku ve Simit

Bu gunlerde bu kucuk simitlerden yemek istiyorsun . Bulamazsak kiziyorsun . Simidi bulduk :) Cok uykun var ama herzaman oldugu gibi uyumak istemiyorsun . Babanin kamerasindan , Simit ve Uyku :)

6 Mart 2010 Cumartesi

Dort

Babanla ikiniz mutfaktasiniz . Ben de salondayim . Babana bieseyler yaptiriyorsun , sesin geliyor ve sunlari soyluyirsun . Baban da belli ki senin istedigini yapmaya calisiyor .
D: Baba dur , soole yap bakiim. Hih, bu ayaani da buraya koy .
Kikir kikir gulerek ;
D: Bak dort oldun . Anne babam dort oldu . Gel bak :)
Posted by Picasa

5 Mart 2010 Cuma

Ters Kose

Dun Derya hanimdan aldigimve uygulamaya korktugum tavsiyeyi denedim ;
Sabah saat 07. 00 ayakkabilarimi giyerken pitir pitir geldin . Dudaklar buzulmus , gozlerinden uyku akiyor ve heran aglamaya baslayacagim ifadesi var yuzunde .
Son derece sevimli bisekilde , icim de pirpir ederek sana sarildim, kucagima alip seni operek salona goturup koltuga yatirdim.
H: Melegim, ise gitmemi istemiyorsun biliyorum. Ise gitmesem ne guzel resim yapardik beraber , oyun oynardik diimi ?
Yuzundeki "Sasirmis , bu da ne ? ne oluyor boyle?" bakisini unutabilecegimisanmiyorum . Tam aglamak uzereyken ters koseye yattin .
Ben de "Ben gidip islerimi bitirip hemen geleyim o zaman" dedim ve saskin bakislarin esliginde ciktim odadan .

4 Mart 2010 Perşembe

Pedagog 'dayiz

Pedagog 'dayiz 04.03.2010
Once Ugur Abi 'ye gittik , hafif burun akintin oldugu icin . Aslinda hasta gibi gorunmuyorsun , hafif burun akintisi ve burunda tikaniklik disinda bir sikayetin yok . Atesin de yok . Ancak ben tedavisi evde devam eden abime gecirebilecegin bir enfeksiyon olabilir mi endisesi tasiyorum . Sen de Ugur abini cok seviyorsun , seni hic urkutmuyor , seninle sohbet ediyor , oynuyor arada da muayene ediyor . Sonuc , hafif bir viral enfeksiyon gecitiyormussun , Tugi ile ayni ortamda bulunmasan iyi olurmus . Tani ; Akut RhinoFaranjit . Recete ; Zyrtec gunde 1/2 olcek + Otrivine Pediatrik 2 defa 1 'er fis . Ugur abine hoscakal deyip Ugur abi 'nin odasindan ciktik . Baban bu arada yasini sordugu ve seninle ayni yasta oldugunu ogrendigi cocugu izlemem icin isaret etti . Senin kadar olmasa da konusurken o da "ııı . ııı" seslerini cikariyor . Baban nicin bana isaret etti , cunku sendeki "ııı . ııı" seslerinde bir artis var ve ben bundan rahatsizim . Baban da Pedagog fikrimden rahatsiz acikcasi. Cunku , pedagogun aklimizda bidolu soru isaretleri birakacagini ve seni gereksiz yere irdeleyecegini dusunuyor . Aslina bakilirsa psikologa girmek bana da gerginlik verir ama yine de kafamdaki sorulari bir bilene danismaliyim dusuncesi daha baskin oldugu icin dogruca ust kata pedagog randevumuza ciktik . Pedagog ; Derya Toparlak . Guleryuzlu , sakin goruntulu , yumusak sesli bir kadin . Derya Hanim once sana bir kagit ve boyalar verdi ardindan da bizi tanimak icin , sorular sordu ; Kac yilir evli oldugumuz , okudugumuz okullar, calistigimiz isler , senin dogumunla ilgili sorular , sana kimin baktigi vs . Bu sorularin ardindan "Buraya ne icin geldiniz ? " sorusu ile acilis yapti ? . Cevap vermeden once sana baktim , yaninda mi konusacagiz ? endisesi yasadim once . Ama cevap verdim ;
H: Deniz , ozellikle iki aydir konusurken kelimelerin arasina "ıı.ııı.ııı " lar koymaya basladi . Heyecanli heyecanli birsey anlatirken basladi ilk zamanlar ancak simdi o kadar sık olmaya basladi ki . Bunun adi tam olarak kekemelik mi bilmiyorum .
Ben bu cumleyi kurarken seninle gozgoze geldim ve sustum .
H: Bir de Deniz sag ve sol elini ayni anda kullaniyor . Boya yaparken sizin de farkettinizi gordum .
P: Denizcim bu kagit senin olsun , bir de boya sec bakalim , mesela sari olabilir ?Sen bidolu renk arasindan sariyi secmeyip hangi rengi secsem diye kararsizsin . Birkac renk boyayi eline alip biraktiktan sonra maviye karar verdin . Derya Hanim da kirmiziyi aldi .P: Deniz, bir yuvarlakla ne yapabiliriz ? Mesela bir top , bi balon , bi agac . Sen bi yuvarlak cizebilir misin ?Once sen sonra da Derya Hanim bir yuvarlak cizdiniz . Daire cizebildigini bilmiyordum , cizdigini gormek hosuma gitti .P: Simdi ucuna boyle cizgi cizdim , bak ne oldu ? Bi balon . Hadi sende yap .Daireye bir cizgi cizip bir balon da sen yaptin .P: Simdi bi cizgi daha cizdim ? Bi agac oldu . Sen de agac yapabilir misin ?Balonun ipine paralel bir cizgi cizip sen de bir agac yaptin . Hosuna gitti bu .

P: Simdi bi cocuk oldu . Simdi de ayaklarini da yaptim bak . Hadi sen de yap
Birbirine paralel iki cizgiyi alt ucundan birlestirince , uzun govdeli , kocaman yuvarlak kafali bi cocuk oldu . Ama sen kendi kagidindaki cizgileri birlestirmedin, Derya hanimin kagidindaki cocuk resmine kol yapmak istedin ;
D: Ben kollarini yapicam
Dedin ve Derya hanimi cizdigi cocuga kollar cizdin . Sonra da kendi kagidina gecip ;
D: Gozlerinide yapicam ,ama cekik goz cizicem .
P: Tamam ciz bakalim

Bu arada Derya hanim bir dosya kagidini ikiye bolup , ortasina bir delik acti , gozune yaklastirip ;
P: Deniz bak seni bu delikten gorebiliyorum , sen de beni bu delikten gorebilirmisin ?
Sen tam ortasinda delik olan kagidi eline alip yuzune yaklastirip Derya hanima bakarken ;
P: Denizcim,tekgozunle bak , gozune yaklastirarak bak
Biraz kararsiz kaldin ,sol gozune yaklastiracaktin , vazgectin, sag gozune yaklastirdin .

Derya hanim ; Deniz 'le disariya kimin cikacagini , hangimizle konusacagini sordu . Cevap baban ve sen disariya .

P: Deniz basina buyruk bir cocuk (gulumseyerek)
H: Basina buyruk mu ? (Biraz saskinca)
P: Dinlemesi iyi , guzel dinliyor . Once kendi istediklerini yapiyor , kendi istedigini yapiyor .
H: Hmm

Iste konustugumuz konular ,sorular , cevaplar ve bize oneriler ;

Kararsiz El icin ;
P: Hemen birsey soylemek cok dogru olmayabilir . Gorunen sag el ve sol elini %50 - 50 kullaniyor . Esit gorunuyor . Gozuyle de esit takip ediyor . Kararsizlik yasadi once ama sonra sag gozu ile takip etti beni . Bazen capraz da olabilir bu durum . Yani sol el, sag goz , sol ayak gibi . Deniz pure solak degil .Ancak yine de gozlemlemelisiniz .
H: Ben Deniz 'e birseyler verirken , ya da masaya catal kasigini koyarken yonlendirmemeye dikkat ediyorum. Mesela catal ve kasigini tabagin sagina ya da soluna koymayip tabagin ust tarafina koyuyorum. Bazen sag ile aliyor, bazen sol ile . Biraz sag ile yiyor ,biraz sol ile . Ikisinde de aynioranda basarili .
P: Pure solak degil ,her ikielini de esit oranda kullaniyor , babasi topa vururken , ayagini da esit oranda kullandigini soylemisti. Bu durumda sag ya da sol elden birini secerek yavas yavas yonlendirme yapabilirsiniz . Ileride yazarken , bazi isleri yaparken geri kalmamasi , hiz kazanmasi icin bir eli secip yonlendirme yapabilirsiniz .

Kekemelik icin ;
P: Deniz 'in bu "ııı . ııı" li konusmasi da bir tur kekemeliktir . Anneler genellikle bize gelmekte gec kalirlar . Bu durumun gelir gecer bir durum oldugunu dusunurler . Siz erken gelmissiniz . Kekemeligin iki aydir oldugunu ve arttigini soyluyorsunuz . Kekemeligin cesitli nedenleri vardir . Cok guzel konusan bir cocuk birgun pat diye kekemelemeye baslayabilir . Bazen size de oluyordur, aklinizdan ayni anda birkac cumle gecer ancak dilinizin ucundan hepsiayna anda cikamaz ve "ııı . ııı" dersiniz .
H: Deniz 'deki bu ............. 'lar heyecanli ve hizli hizli birseyler anlatirken oluyor .
P: Bazi kelimeleri soyleyemedigi icin kekemeliyor olabilir .
H: Deniz , kelimelerin telaffuzunda bir sorun yasamiyor . Kelime dagarcigi oldukca zengin . Ifadeleri ve cumleleri guzel .
P: Evde yeni bir kardes ya da durum degisikligi sozkonusu oldugunda kekemelik olabilir .
H: Yasantimizda , evimizde bir degisiklik , bir hastalik, bir yenilik ya da islerimizde bir yogunluk ve Deniz 'e olan ilgimizde bir azalma yok. Ama Deniz 'in okuluna kekemeleyen yeni bir ogrenci geldigini soyledi annem. Deniz bunu farketmis ve dikkat cekmek icinyapiyor olabilir mi ?
P: Kekemelik genelde dikkat cekmek icin yapilmaz . Zaten ayni sinifta olmadiklarini soyluyorsunuz .
H: Ayni sinifta degiller evet ama okulda sadece iki sinif var . Yemek yerken , spor odasinda ve oyun salonunda cocuklarin hepsi birarada oluyor .
P: Bir etken olabilir o zaman .
P : Deniz 'in okulunda baskin bir karakter olabilir ve bu baskin karakter Deniz 'in kendisini ifade etmesine engel oluyor olabilir . Bu karakter ogretmen olabilecegi gibi baska cocuklara soz hakki vermeyen , surekli ben yapicam ,benim dedigim olsun diyen,oyunlarina mudahale eden, bozan bir cocuk da olabilir . "Deniz basina buyruk bir cocuk" dedim birazonce, okulda kendini ifade edemedigi icin kendini boyle ifade ediyor olabilir. Ama mudahale etmeyin , birakin kendini boyle de olsa ifade etsin .

H: Neler yapabiliriz ?
P: Tekerleme kitabi alin , beraber tekerlemeler soyleyin . Tekerleme soylerken Deniz kendini dinlemez ve kekemelemez . Takip edin , 15 gun sonra tekrar goruselim , belki Deniz 'le tek seans yapariz .

Sabah aglamalarin icin ;
H: Sabah uyaninca beni evde goremezse "Annemi istiyom diye agliyor" ve biz bu duruma cok uzuluyoruz .
P: Deniz aksamlari kacta yatiyor ?
H: 10 gibi
P: Sabah kacta kalkiyor ?
H: Saat 7:30 'da kalkiyor , sonra babasiyla 8 - 8:30 'a kadar uyuyor , uyaninca agliyor .
P: Okula kacta gidiyor ? Kacta cikiyor ?
H: Kahvaltisini yapiyor , biraz odasinda oynuyor ya da boyamayapiyor sonra 10 - 10:30 gibi babasi okula goturuyor , 15-15:30 gibi de anneannesi aliyor
P: Sabah evde zaman gecirdikten sonra okula goturun diyecektim ama zaten oyle yapiyormussunuz . Ve siz 2. aydan itibaren hep calisan bir anneymissiniz , calisiyor olmaniz Deniz icin yeni degil. 2 aydir agladigini soyluyorsunuz ,bu aglama biraz aliskanlik olmus sanki. Neden calismaniz gerektigini de dogru cumlelerle anlatmissiniz . Bu durumda korkularinizin uzerine gidin .Bir de boyle deneyin bakalim.
Derya hanim bana bazi sorular sordu ve senin duygularini anlayip anlamadigimi, nasil davrandigimi ogrendi . Mesela sinifta bi arkadasin senin sacini cektiginde "acimis olmali" , agladiginda "uzulmus olmalisin" dedigimi soyledigimde senin duygularini anladigimi ve dogru ifadenin de bu oldugunu soylemisti .Ancak sabah aglamalarin icin "Denizcim ise gitmemi istemiyorsun ama ..." li cumle yerine "Deniz 'cim ise gitmesem ne guzel olurdu degil mi ? Seninle ne guzel oyunlar oynardik, resim yapardik" cumlesini kurun bakalim .
H: Daha fazla krize yolacar diye dusunuyorum, dedigim gibikorkuyorum bu cumleyi kurmaya . Ama deneyecegim .

Seans sonunda Derya hanim; Reuters 'daki goreviniz nedir ? Ifade yeteneginiz cok iyi ,ifade sekliniz cok guzel dedi . Hosuma gitti . Seni guzel yetistirdigimizi , onem verdikleri herseye bizim de dikkat etmis oldugumuzu soyledi . Seni yanlis sorularla yonlendirmedigimi , seninle konusma seklimin , duygularini paylasma seklimin , hislerine ortak olma seklimin guzel oldugunu da ekledi . (Hislerine ortakolma durumu ; Bize birsey anlatirken ; bizim de sasirmamiz , heyecanlanmamiz ,yaa oylemi ,waay dememiz ) .

19 Şubat 2010 Cuma

Öbür Anne

Henuz uyanmamistin saban evden ciktigimda . Uyanip bi sure "annemi istiyom" diye aglamissin . Her sabah boyle agliyorsun ve biz bu duruma cok uzuluyoruz . Baban seni sakinlestirdikten sonra kahvalti masasina oturup kahvalti yaparken , Medis 'in anahtarla kapiyi actigini farkedip ;
D: Sen niye geldin ? Öbür annemi istiyom ben ! diyerek kizmissin anneme .

Ben . Yani "Öbür Anne" . Öbür Anne olarak "sabahlari seni birakip gitmesem keske ne guzel olurdu degil mi ? " Pedagog , korkularimla yuzlesip sana bu cumleyi kurmami istedi . Korkularimla yuzlesip kurmak bisey degil de sonrasindaki aglamalarin kesilmedi ki . Yine "annemi istiyom" diye agliyorsun , yine uzuluyoruz :(

16 Şubat 2010 Salı

Kemal Pasa Tatlisi ve Dis Agrisi

Dun aksam bakkava yiycem diye tutturdun , halanin getirdigi baklavalardan verdim ;
D: "Bu bakkavadan istemiyom, senin yaptiin bakkavadan istiyom" diye tutturdun .
Hmm anladim simdi , sen Kemalpasa tatlisi istiyorsun . Adi bakkava olmus senin icin . Saat aksamin 10 'u ve babaannendeyiz , nasil yapalim . neyse konuyu degistirdik bi sekilde , seni sakinlestirdik. Sakinlestirdik diyorum cunku hembu siralarda cok aglayan , tutturan bir cocuksun hem de uyku saatin geldigi icin sakinlesmen biraz zor oluyor . Eve geldik , uyuduk .
Bu aksam da yemegimizi yedikten sonra ;
H: Denizcim hadi mutfaga gidelim , bisey yapicam , bana yardim eder misin ?
D: Anne bakkava mi yapicaz yoksa :)
H: :)
D: Anne , ne pasa tatlisiydi onun adi?
H: Kemalpasa
D: Kemalpasa tatlisi mi yapicaz :)
H: Evet melegim
D: Yehhuu yehhhuuu (Sol kolunu asagidan yukariya kaldirip indirerek ve ziplayarak ustelik) . Kemalpasa tatlisi yapicaz, yehhuu .
Ah nasil da mutlu oldun kuzum , Kemalpasa tatlisi yapacagimiz icin .

Once sekeri olcu kabindan tencereye , sonra suyu olcu kabindan tencereye bosalttin dikkatle . Karistirdin . Sonra ben serbeti kaynatirken sen de tatlilari posetten kaseye doldurdun . Tatlilari kaynayan serbete atma isi benim . Pisirdik . Soguttuk. Tabaklara koyup servis yaptik . Afiyetle yiyoruz .
D: Anne disime bisey oluyo . Disim aariyo .
H: Gel hemen fircalayalim dislerini . Zaten birkacgun sonra Fatma ablaya gidecegiz disindeki curukleri temizletmek icin . Doktorun dislerindeki curugu temizleyene kadar tatli yemeyelim olur mu ? Daha cok agrimasin dislerin .


Not ; Ust azi disindeki curuk ilk defa agriyor . Iki gun once pazar gunu flor uygulamasi yapildi tum dislerine , bu pazar gunu de dolgu icin randevumuz var .

Kim Kazandi ?

Sabah ofise gidicem , kapidayim . Seni 10-15 dakikadir ikna etmeye calisiyorum ama nafile . Sen bacaklarima sarilmis agliyorsun "Anne gitmee, ise gitmeni istemiyomm " . Annemi beklerken Ulku geldi "Annen cok hasta, tansiyonu cikmis, kustu , yere dusmus, cok fena" dedi. Baban bu sabah ihalesi oldugu icin benden de once cikti evden. Abimin bacaginda yine enfeksiyon ve agrilar var, doktora goturulmesi gerekiyor ve izin hakkimi yarin gidecegimiz doktor icin kullanacagim. Yani bugun bu sartlarda bile sirkete gitmem sart . Ne seni boyle aglarken birakmak isteyorum ne de annemi baygin yatarken . Ilgini biseyin uzerine yogunlastirabilirsem aglamayi birakirsin genellikle . Bu bazen bir kedicilik oyunu olur, bazen yoldan gecen bir kepce, bazen bir kitap bazen de bir oyuncak . Sapkadan cikaracagim seyin yeni gordugun birsey olmasi yeterli olur genellikle . Cansimidi gorevi goren dolabi kapagini acip ince kumas bir sirt cantasi (torbasi) cikardim , ustelik de uzerinde cok sevdigin Ben10 karakteri var .
H: Heey bu harika , bak okula giderken boyle takarsin sirtina .
Aglaman kesildi , masaya oturdun , iki catal peynir yedirdim sana . Derin bir ohh cekecektim ki tekrar basladigimiz noktadayiz "Anne sen ise gitmeee"
H: Melegim , ise gitmemi istemiyorsun biliyorum ama ....... 'li cumleler . Tam bu sirada kapida yaklasik on dakikadir beklemekte olan Ertugrul 3. kez ariyor beni . Bunun anlami ; "Hadi, cabuk ol, gec kalicaz" demek .
Arabaya binince Ertugrul sordu ;
E: Deniz 'le meydan muharebesi mi vardi ?
H: Evet
E: Kim kazandi ?
H: Ikimiz de kaybettik .

14 Şubat 2010 Pazar

Kahraman Rozeti

Acibadem Bakirkoy 'deyiz . 2. kata ciktik. Dis bolumune girip , koltuga oturdun . Doktorlar sasirdi rahatligina . Ilk defa geldigimize inanamadilar . Dokrotun Fatma Abla, tum dislerini kontrol etti sonra tum dislerine flor uygulamasi yapti . Sag ust azi disindeki curuge dolgu onerdi , sol alt ve sol ust dislerinde yeni baslayan curuklere mudahale etmeyecegini soyledi . Cikmadan hemen once , haftaya bugun yapacagi islemi anlatti , kullanacagi aletleri tanitti .
F: Bak bununla dislerini yikayacagiz dedi , aletle avucunu islatti .
F: Denizcim sen elektrik supurgesinin sesinden korkuyor musun ?
D: Hayir hic korkmuyom ki .
F: Bak bu elektrikli supurge gibi ses cikartiyor . Tirnagini getir bak nasil gidikliyor gostereyim sana . Disindeki curukleri de boyle gidiklayacak iste .
F: Bak bunun adi da Bay Susamis . Senin dislerini yikarken agzinda biriken suyu cekecek . Avucunun icine su doldurup sana cektirtti .

Flor uygulamasi ve yapilacalar ile kullanilacak aletleri tanittiktan sonra ;
F: Denizcim sen Sunger Bob 'u mu seviyor musun yoksa Spiderman 'i mi ?
D: Sunger Bob 'u da seviyorum Orumcek Adami da seviyorum .
F: Gel sana bi kahraman rozeti takalim . Sen cok kahramansin , hakettin rozet takmayi
Yakana uzerinde Sunger Bob resmi olan birigne taktilar .
F: Simdi bu rozeti goren herkes , senin kahraman oldugunu anlayacak .

Hastanede asansordeyiz , asansore bizden sonra binen iki hemsire oldu , yuzundeki ifade cok magrur . Binenlerin farketmesini bekleyen bakislarla , basin dik duruyorsun :) . Hemsirelerden biri ;
H: Ne tatlisin sen ? Dis doktoruna mi geldin ?
D: Evet kahraman oldum ben :) bu da rozetim

Dis doktorundan sonra Atilla ve Sertac 'in bebegini gormeye gittik . Yavuz deden ;
Y: Deniz tshirtunun uzerindeki ne ?
D: O bi rozet , kahraman rozeti . Hakettim ben :)
Y: Nasil hakettin ?
D: Pedodontis dis doktorum verdi . Hic korkmadim ben , kahrman oldum . Dislerime boole bisey surdu curumesin diye .

4 Şubat 2010 Perşembe

Sevgi

Babanla Banu 'yu karsilamak icin alana giderken , arabadaki handsfree telefonda ;
D: Anne seni cokk seviyom , anne seni bukadar cok seviyom .
H: Ben de seni cok seviyorum melegim :)
D: Ben koltuumda oturuyom ya acamiyom kollarimi senin kadar.

Her firsatta bana bu guzel sozleri soyluyorsun , sariliyorsun :) .
Dunyanin en guzel mutluluklarindan bu hissettigim . Cok mutlu ediyorsun beni cook .